Barışın İyileştirici Gücüne Sahip Çıkmaya Çağırıyoruz

Barışın İyileştirici Gücüne Sahip Çıkmaya Çağırıyoruz

1 Eylül, “Dünya Barış Günü sebebiyle Kırıkkale Emek ve Demokrasi Güçleri Platformu 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı’nda açıklama yaptı.

BAŞKA HALKLARIN GÖZYAŞI İLE

Kırıkkale Emek ve Demokrasi güçleri adına ortak basın açıklaması metnini CHP İl Başkanı Avukat Onur Yüksel Bozdağ okudu. metnini CHP İl Başkanı Avukat Onur Yüksel Bozdağ, “Savaşın Kazananı, Barışın Kaybedeni Olmaz! Herkesi Barışın İyileştirici Gücüne Sahip Çıkmaya Çağırıyoruz. 50 milyondan fazla insanın öldüğü 2. Dünya Savaşı’nın başladığı gün olan 1 Eylül, “Dünya Barış Günü” olarak ilan edilmiştir. Bugün, o savaşın üzerinden neredeyse 80 yıl geçti. Tüm Dünyada emekçi halklar yaşam mücadelesi verirken, dünyayı yöneten güçler savaştan, kan dökmekten ve barbarlıktan hala vazgeçmedi. Başta Ortadoğu olmak üzere adı kanla yazılmış ülkelerde silahlar konuştukça, kadınlar, gençler, çocuklar yani tüm insanlık ağır bedeller ödüyor. Filistin’de, Afganistan’da, Suriye’de, Irak’ta, Şengal’de ve daha adını sayamayacağımız kadar çok coğrafyada kitlesel katliamlar yaşanırken, bizler yok olan insanları aileleri ve kanın kırmızısını görürken, birileri petrolün siyahını, doların yeşilini görüyor. Tüm insanlığı rahat içinde yaşatmaya yetecek kaynaklar, silaha, ölüme ve savaşa harcanıyor. Bu şiddet ortamına kaynak akıtıp destek olan emperyalist güçler, bugünün sömürü düzeni içinde başka halkların gözyaşı ile kendi iktidarlarını sağlamlaştırıyorlar. 20 yıldır işgal ettiği, kendi kaderini belirleme iradesini yok saydığı Afganistan’ı apar topar terk eden emperyalist ABD bu kez de yeni işbirlikçisi gerici Taliban güçlerini yerine bırakmıştır. Aralarında AKP iktidarının da bulunduğu benzer zihniyete sahip ülkelerin iktidarları Taliban’ı tanıma yarışına girdiler. Uluslararası bu güçlerden destek bulan Taliban’ın ilk işi ise IŞİD’ten de bildiğimiz kadınların haklarına yönelik saldırı, kadınlara kölelik koşullarında yaşam dayatması, çocuk yaşta evlilik, taciz ve tecavüzlerin normalleştirilmesi olmuştur.”

 

ORTAYA ÇIKARDIĞI BİR SORUNDUR

 

Bozdağ, “Ortadoğu’da yaşanan bu savaşlar, acılar ve istikrarsızlık ortamı bizler için milyonlarca sığınmacı ile yaşamak durumunda kaldığımız şartları bize dayatıyor. Petrolden, silah ticaretinden, uyuşturucudan ve sair unsurlardan kirli gelir elde eden ülkeler, Türkiye’yi adeta bir toplama kampı gibi kullanma niyetiyle hareket etmektedir. Ülkeyi yönetenler ise kendi hayal dünyalarında “ümmetçilik” oyunu oynayarak “dünya liderliği” hayalleri kurmaktadır. Ancak bunun bedelini ise demografik yapısı bozulmuş şehirlerde güvensizlik içinde yaşayan bizler ödemekteyiz. Emevi camiinde namaz kılmak için komşu ülkelerin iç işlerine karışan iktidarın bu yanlışlarının bedelini çocuklarımızı şehit vererek, sokaklarımızda ırkçılık temelli kavgalar yaşayarak ödüyoruz. Bizler hiçbir şartta insanların kimliğine, inancına, diline, milliyetine, derisinin rengine bakmayanlar olarak yaşanan bu savaşlara karşı çıkıyoruz. Ülkeyi yöneten iktidarın yanlış politikaları sonucu ortaya çıkan “sığınmacılar” sorunu, içinden çıkılmaz bir boyuta doğru ilerlemektedir. Bu konuda iktidarın yanlış politikaları eleştirilmeli, aynı zamanda toplumda ortaya çıkmaya başlayan “yabancı düşmanlığı” na da karşı durulmalıdır. Kendi ülkesinden bir şekilde ayrılmak zorunda kalan/bırakılan insanları birey birey hedef haline getirecek davranışlara kesinlikle taviz verilmemelidir. En son Ankara Altındağ’da yaşanan olaylarda da görüldüğü üzere, mülteciliğe yol açan politikalara yönelmesi gereken öfkeyi savaşların mağdurlarına yönelterek yeni çatışmaların fitilini ateşlenmektedir. Bu sorun ülkenin yönetilememesinin ortaya çıkardığı bir sorundur. Zira uzun yıllardır çok büyük acılara yol açan “kürt sorunu” konusunda sosyal yaşamda atılabilecek adımlar dahi atılmamışken, sığınmacılara tanınan haklar, verilen imtiyazlar, harcanan kaynaklar herkesin tepkisini çekmektedir. Tam da bu noktada her alanda ve herkes için barış talebini yüksek sesle dile getiriyoruz.”

 

LİYAKATİ SAVUNACAĞIZ

 

Bozdağ, “Türkiye uzun zamandır birçok alanda yönetilememekte, adeta savrulmaktadır. Ekonomik alanda yaşanan sıkıntılar da bunun sonucudur. Enflasyon altında ezilen milyonlarca vatandaş, adeta ekonomik şiddete maruz kalmaktadır.  İnsanca hakça bir düzen isteyen bizler, bunun savaş ortamında değil tam bir toplumsal barış ortamında gerçekleşebileceğini biliyoruz. Güvenlik politikalarına harcanan kaynaklar, güvenlik sorununu ortaya çıkaran asıl konuların çözümüne harcanmalıdır. Silaha değil, yalnızca eğitime ve üretime yatırım yapan toplumlar geleceği yakalayabilecektir. Bunun yolu da daha fazla demokrasiden ve fikir özgürlüğünden geçer. Siyasi baskılar, seçim yasası değişiklikleri ya da sandık hileleri ile iktidarlarını sürdürebileceğini zanneden çevreler şunu bilsinler ki, bizler bu ülkeye barışı, kardeşliği, ekonomik özgürlüğü, hakça bir düzeni getirene kadar durmadan mücadele edeceğiz. Emperyalizme, Savaş Politikalarına Karşı Eşitlik, Özgürlük, Laiklik ve Barış Mücadelesini Yükselteceğiz! Yitip giden hayatların yanı sıra doğa tahribatının dünyanın geleceğini tehdit eder düzeye ulaşmasının son kanıtı olan pandemiye, yaşanan orman yangınları ve sel felaketleri gibi açık göstergelere rağmen doğa talanı, HES’ler, canlıların yaşam alanlarının ortadan kaldırılması, sera gazlarının kullanımı vb. devam ediyor. Sermaye ve rant için yaşama dair ne varsa ortadan kaldırılması zerre kadar umurlarında değil! Bu gidişatı durdurmak mümkün! Sermayeye karşı emeği savunacağız, insanların acılarına pasaport sormayacağız, ırkçı/mezhepçi yapılara karşı kardeşliği savunacağız, seviyesiz ve vasat yöneticilere karşı liyakati savunacağız, tüketime karşı üretime destek olacağız, zulme karşı direneceğiz, omuz omuza ve el ele savaşa karşı barışı en yüksek sesle haykıracağız. Biliyoruz ki, savaşın kazananı barışın kaybedeni olmaz. Emperyalizme, karanlığa, savaş politikalarına karşı eşitlik, özgürlük, laiklik, demokrasi, emek ve   barış mücadelesini yükselteceğiz. Bizler Kırıkkale Emek ve Demokrasi Güçleri olarak barış için, kardeşlik için, özgürlük için, eşitlik için tüm dünya halklarının 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü kutluyoruz. Gelecek güzel günleri hep birlikte yaşamanın umuduyla saygılarımızı sunuyoruz. “



1

Ahmet Önal Hızlı Başladı

2

Erdoğan; Mehmet Kardeşimi Kucaklıyorum

3

Kırıkkale’nin Milli Şahsiyeti Hiçbir Şeyle Ölçülemez

4

Romanlar’dan Saygılı’ya Tam Destek

5

Saygılı : Sivil Toplum Örgütleri Bizim İçin Kıymetli

6

Ulusoy; 900 Araçlık Otopark Yapacağım

7

Baran; Saygılı'nın Yanındayız