HABİLHAN PEHLİVANLI


17 Ağustos 1989

17 Ağustos 1989


Tarih: 17 Ağustos 1989…

Türkiye’nin en büyük ilçesi Kırıkkale, Turgut Özal’ın seçim galibiyeti karşılığında verdiği söze mukabil (21 Haziran 1989 tarih ve 3578 Sayılı yasa gereğince) Aksaray, Bayburt ve Karaman ile birlikte il statüsü kazanmış, ilk Valisi Fikret Güven de 17 Ağustos 1989 tarihinde yapılan törenle İl Valiliği görevine başlamıştır.

Kırıkkaleli olan herkesin en büyük hayali gerçeklemiştir o tarihte…

Türkiye’nin en büyük ilçesi, artık hak ettiği vasfa sahip olmuştur.

Kırıkkale, artık bir vilayettir…

***

Peki, onca yılın özlemi şehre ne vermiş, şehirden ne götürmüştür?

Kırıkkale’nin, yani Türkiye’nin nüfus bakımından en büyük ilçesinin 1985 tarihinde yapılan sayıma göre merkez nüfusu 208 bin 018…

İl olduktan sonraki ilk sayımdaki merkez nüfusu ise 243 bin 378…

Ya bugün?

Yalnızca 200 bin!.. Hatta altında!

***

Eğer “şehrin gelişimini yalnızca nüfusa endekslemeyelim” derseniz, şöyle şapkamızı önümüze koyup bir düşünelim…

1989’da MKE’ye bağlı fabrikalarda istihdam edilen yalnızca işçi sayısı 15 bin civarında iken bugün toplam personel sayısı (kabaca) 3 bin!..

Ayrıca fabrikaların birçoğu da yavaş yavaş başka şehirlere taşınıyor, satılıyor ya da kapatılıyor!!!

Kırıkkale’yi Kırıkkale yapan fabrikalar!..

***

Tüpraş Rafinerisi 1986 yılında kuruldu.

Geride kalan 27 senede gerek “devletin” Tüpraş’ı gerekse “Koç”un Tüpraş’ı Kırıkkale’ye tek bir çivi çakmış mıdır?

***

İl oluşumuzun üstünden tamı tamına 24 sene geçti.

Peki, bunca yıl boyunca şehrin tanıtımı için ne yapıldı?

“Kırıkkale bir cumhuriyet şehridir. Bizim tarihimiz yok ki!” diyen “cahiller”, şehrin tarihinin adım adım yıkılmasına neden ses çıkarmazlar acaba?

Emniyet Müdürlüğünün bulunduğu yerdeki eski Kaymakamlık Binası tarih değil miydi?

Kaletepe Vergi Dairesi olarak kullanılan binanın dışındaki “ucube” sıvayı kazıdığınızda karşınıza buram buram tarih kokan bir taş yapı, yani eski Tekel Deposu çıkacaktır. Peki, bu bina tarih değil midir?

Yeni inşa edilen Nur Cami’nin Cumhuriyet Meydanına doğru uzanması için Kırıkkale’nin -kalan- en eski binası olan Millî Eğitim Müdürlüğü binası yıkılmak isteniyor. Oysa bu bina da dışındaki sıvası kazınıp aslına uygun restore edilse ve bu şekliyle Müftülük Binası ya da Nur Camii’ne ait Kültür Merkezi olarak değerlendirilse ne kaybedilir?

Yapılarının tarihi gerçekten de 1925’te başlayan bir şehir için bu tür eski binalar tarih değil midir?

Geçmişi daha eskilere dayanan şehirlerimizdeki tarihi yapılar korunmamış olsaydı, bugün o şehirlerde tarihi yapı bulunur muydu?

İşte 50 yıl sonranın Kırıkkale’sinin tarihi yapıları da bu saydıklarım ve sayamadığım daha nice yapılardan müteşekkil olacaktır.

Tabi eğer kalırsa!..

***

Kırıkkale ve çevresinin kültür ve turizm envanterini (eğer hazırlanmışsa!) elinde bulunduran yetkililer en azından 1989’dan beri ne gibi çalışmalar yapmışlardır Kırıkkale için?

Kırıkkale’nin tarihi olmadığını iddia edenler acaba kaç kez Keskin’e, Sulakyurt’a, Balışeyh’e, Karakeçili’ye, Hasandede’ye ve köylerine gitmişler ve buralardaki tarihi eserlerin Türkiye ve dünyaya tanıtımı için bir çalışma yapmışlardır?

24 yıldır Türk insanına bile Kırıkkale’yi tanıtamamak…

Hâlâ “Kırklareli” ile karıştırılan bir şehir olmak…

24 yıldır “Ankara’nın ilçesi olan Kırıkkale mi?” sorularına maruz kalmak…

Ve 24 yıldır silahından başka tanınan hiçbir özelliği olmayan; tek özelliği olan silahı ve fabrikaları da gözünün içine bakıla bakıla elinden alınan bir şehir olmak…

Bir Kırıkkaleli ya da Kırıkkale’de görev yapan birisi olarak sizlere ne hissettiriyor?

Sizleri bilmem ama ben acı çekiyorum!

***

Bakın size ilginç bir anekdot aktarayım:

2008 yılında inşa edilmeye başlanan yeni Ankara (Bala-Karakeçili-Kaman-Kırşehir)-Kayseri Karayolu için şehrimizin bazı gazeteleri müjdeli manşetler atmış, o zamanki milletvekillerimiz de bu anlı şanlı(!) olayı ballandıra ballandıra halkla paylamıştır.

Kırıkkale’nin en önemli özelliklerinden bir tanesi de 64 ili birbirine bağlayan bir kavşak noktasında olması değil miydi?

Peki, böyle bir alternatif yol güzergâhı Kırıkkale için avantaj mıdır ki bunu müjdeli bir şekilde haber yapıp halkla paylaşabildi bazı gazetelerimiz?

Ya milletvekillerimiz, böyle bir fiyaskoyu nasıl başarıymış gibi gösterebildi?

İşte, Kırıkkale’nin makûs talihi!

1992’de (birilerini zengin etmek uğruna Kırıkkale-Ankara arasında Yahşihan ilçesi topraklarına) kurulan Kırıkkale Üniversitesi bugün 20 bini aşkın öğrencisiyle ülkemizin sayılı üniversitelerinden birisidir.

Peki, bu 20 bin öğrenciden kaç tanesi öğrenim hayatı boyunca Kırıkkale şehir merkezini görüyor acaba, hiç merak ettiniz mi?

Birçoğu birinci dereceden dedelerimiz olan şehrin kurucularının her bir harcında ter ve emeklerinin olduğu MKE’si bilinçli ve kademeli olarak elinden alınan ve Rafinerisi şehre çivi bile çakmayan Kırıkkale’nin tek özelliği ve gelir kaynağı haline gelen üniversite öğrencilerine yönelik şehir merkezinde yapılan tek bir icraat söyler misiniz?

En az yarısı Ankara’dan gidiş geliş yapmayı tercih eden öğrencileri, yaz kış demeden her gün bu yolculuğa iten sebep nedir acaba?

Haa…

Öğrenciler bir yana, öğretim elemanlarının ve diğer personelinin birçoğu bile her gün Ankara’ya gidiş geliş yapan bir üniversite ne kadar Kırıkkale’nindir acaba?

Bu üniversite kampusu Balışeyh, Hasandede ya da Ahili civarında bir yerlere inşa edilmiş olsaydı, Kırıkkale’nin üniversite ile olan ilişkileri böyle mi olurdu sizce?

***

Daha söylenecek o kadar söz, anlatılacak o kadar sıkıntı var ki…

“Nesini söyleyeyim?” durumuna geldim diyebilirim.

İl olduğumuz 1989 yılından bu yana, Sağlık Eski Bakanı Osman Durmuş’un açmış olduğu çığırla başlayan sağlık yatırımları haricinde hiçbir alanda gelişme göstermeyen Kırıkkale’miz için, il olmak acaba ne kadar faydalı olmuştur, bu tartışılır.

Ancak bir gerçek daha var ki, hem şehir hem de şehrin insanları yaşamaya devam ediyor.

Aslolan bu saatten sonra “Kırıkkale Sevdalıları” olarak bu şehir için ne yapabiliriz, biraz da onları konuşmamız gerekir!

Ya da bu şehrin gelişmemesinde tek suçlu yetkililer midir, yoksa bizler de en az onlar kadar suçlu muyuz, biraz da bunu tartışmamız gerekir!

Ancak şundan eminim ki;

Türkiye’nin başka hiçbir şehrinin insanında görmediğim bir sevgi ve yılların getirdiği özlemle 71 plakasından gurur duyan…

Telefon numarasına dahi bunu yansıtan…

Başka bir şehirde bile yaşasa, o şehirden satın aldığı aracının plakasının son rakamlarını özellikle 71’e denk getirmeye çalışan sıcak, samimi, konuksever, “boz toprağın yağız beyefendileri ve hanımefendileri” olarak Kırıkkale’mizi çok seviyoruz ve bu şehir için her şeyi yapmaya hazırız.

***

Her şeye ve tüm olumsuzluklarına rağmen il oluşumuzun 24. Yılı güzel Kırıkkale’me ve şehrimizin güzel insanına kutlu olsun.

Nice 24 yıllara…

yalçın pehlivanlı
19.08.2013 00:33:17
ağzına sağlık kardeşim paylaştım biraz da anektot yaptım sevgilerimle..başarılarının devamını dilerim.. kırıkkale ye selamlar..

Bekir Demirdöğen
19.08.2013 20:11:59
Habilhan hocam,güzel şeylerden bahsetmişsiniz.Kırıkkale ve civarı gösterecek o kadar güzel yapılarımız var ki ama malisef her geçen gün bir bir yok oluyorlar.Başka illerdeki yerel yönetimler bu mekanları canlandırırken bizide yok oluyor.demiryolu lojmanları için filizlenen güzel düşünceler vardı ama toprakla doldurup işi bitirdik.Eskişehire öğrenci götürmüştük;kendimi tarihin derinliklerinde buldum.saatlerce oturmak istedim.keyifle çayları yudumlarken.tarihi yaşadım.söylenecek çok şey var ama ;kim gaile alacak ...

HASAN CAHİT TÜFEKÇİ
20.08.2013 21:53:27
SAYIN HABİLHAN PEHLİVANLI BEY. KALEMİNE VE YÜREĞİNE SAĞLIK. ÇOK GÜZEL MESAJLAR VERMİŞSİNİZ. ISPARTA DOĞUMLU OLUP 37 SENE KIRIKKALE`DE YAŞADIM VE HİZMET ETMEYE ÇALIŞTIM. ŞİMDİ MUĞLA`DA GÖREV YAPIYORUM. BENİM TELEFON NUMARAMIN SON DÖRT RAKAMI 71 32 DİR. SELAM VE SEVGİLERİMLE

  • Cumartesi 23.2 ° / 8.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazar 19.8 ° / 6.7 ° Güneşli
  • Pazartesi 22.2 ° / 7.7 ° Güneşli