İki gün önce yazdığım 118?li Bilinmeyen Numaralar servislerinin reklam saçmalıkları ve tarifelerin neler getireceğinin bilinmemesi iyiden iyiye ülke gündemine oturmaya başladı.
İki üç gündür gerek gazeteler gerekse internet medyası aracılığıyla insanlar sıkıntılarını anlatıyorlar her köşede.
Demek ki bu işten bunalan bir tek ben değilmişim?
***
Biz 118?lerle uğraşaduralım.
Dün akşam e-postama gelen telefon faturam yüzünden ?yeter artııık!? diye bağıracak noktaya geldim.
Bu firmalar nasıl bir mantığa sahipler ki tüketiciyi bu kadar enayi ve yolunması gereken kaz olarak görüyorlar?
Alışverişte birileri hizmet sunar; o hizmetin belli bir karşılığı vardır; işine gelen tüketici de o hizmeti satın alır? Doğal olanı budur.
Ya bizde?..
Yurtiçi her yöne 1200 dakikalık görüşme karşılığında iki yıl önce ayda 35 TL?lik sözleşme ile başladığım telefon şirketi, 35 TL karşılığındaki 1200 dakika her yöne olan anlaşmayı tek taraflı olarak 500+500+500 şeklinde (sözde müşteriye 300 dakika fazladan vererek) değiştirdi. Tabi hiç kimse hangi 500 dakikayı nereye kullanacağının çetelesini tutamayacağından, birçok insan mağdur oldu. Nihayetinde, konuyla ilgili açılan bir dava müşteri lehine sonuçlanınca tekrar eskiye dönüldü.
?
Anlaşılan böyle bir tarife şirketin kâr marjını düşürmüş ki bu kez de ayda 1.20 TL Telsiz İletişim Vergisi adı altında bir ücret alınmaya başlandı (Şu anda bu ücret hâlâ 1.10 TL olarak alınıyor!).
Hani her şey dâhil 35 TL idi?
Rakam küçük olduğu için çok da umursamadım, ancak yine de müşteri hizmetlerine gönderdiğim bir e-postaya cevap olarak bunun zorunlu bir vergi olarak devlete aktarıldığından falan bahsedilmişti? (Sanki diğer vergiler devlete gitmiyor?)
Hadi buna eyvallah ettik!
Peki, dün akşamki faturamdaki artı 24 TL nereden çıktı?
?
Başladım faturamı incelemeye?
İşte yakaladım.
Faturanın kenarlarında bir yerlerinde aynen şöyle yazıyor: ??Yarışma servisleri, sohbet numaraları, bilgi ve danışma hizmetleri, tüm katma değerli servis numaraları ve özel hizmet servisleri ve Turkcell veya diğer müşteri hizmetleri aramaları tarifenizden bağımsız olarak ücretlendirilmektedir. Tarife ücretleri ayrıca tarife, paket veya kampanya ile verilen ücretsiz kullanım hakları yukarıda belirtilen kullanımları ve benzerini kapsamaz.?
Bakar mısınız saçmalığa?
Zaten her aramanızın o tuştan bu tuşa gezinmeyle en az 10 dakika sürdüğü Müşteri Hizmetleri görüş(e)me(me)leri, tarifedeki ücretin dışında!..
Ölür müsünüz, öldürür müsünüz?
***
Tabi bu arada benim kafam dank etti.
Geçtiğimiz ay, birkaç kez farklı firmanın müşteri hizmetleriyle görüşmelerim olmuştu.
Hatta daha önce şehir koduyla birlikte çevirdiğim ve 444 ile başlayan bu numaraları, şehir kodu olmadan, doğrudan 444 olarak çevirmem gerektiğine dair uyarılar alıp her seferinde yalın olarak çevirmiştim. Meğer amaç bu yine vatandaşı kazıklamakmış!!!
***
Peki, hatırlıyor musunuz 444?lerin nasıl çıktığını?
Türk Telekom özelleşmeden önce sabit hatlarda şehir içi ve şehir dışı tarife ücretleri farklıydı. Bu yüzden başta bankalar olmak üzere büyük şirketlerin Müşteri Hizmetleri numaralarına ulaşmak oldukça pahalıydı. Bu sorunu gören Türk Telekom, nereden aranırsa aransın, şehir içi tarifeden faturalandırılacak olan 444?lü numaraları kullanıma sundu. Bu sayede sözde bedava olan ama hiçbirisi gerçekte çalışmayan 0800?lü numaraların yerini tutabilecek, ekonomik bir numaralandırma sistemi getirilmiş oldu.
Ne var ki geçen zamanda başta da belirttiğim gibi, müşteriyi ?sağılacak inek? yerine koyan özel telefon şirketleri, bu işi de ekstra rant kapısı haline getirmiş, ücretsiz tarifelerin içerisinden 444?leri çıkarabilmek için de bu şebekenin santralinden kendi kod numaralarına bağlantı yaptırmışlardır.
Sonuç ortada?
?Yırtılan yine kayıkçı Bekir?in yakası!?
Ve uzun lafın kısası?
Eller gidiyor aya, biz yine yaya!
Birileri ülkesinde teknolojiyi ucuzlatmanın, hatta ücretsiz hale getirmenin mücadelesini verirken, maalesef ülkemizde her geçen gün yeni vergiler, yeni tarifeler yakamıza yapışıyor.
Bu saatten sonra siz siz olun teknolojiyi kullanmadan önce biraz daha düşünün.
Neme lazım;
Burası Türkiye!...
