HABİLHAN PEHLİVANLI


?Baş, Kuyruk, Bekçi? Meselesi

?Baş, Kuyruk, Bekçi? Meselesi


Yıllardır söylenegelir: 
?Türkiye, yönünü Avrupa?ya değil de Orta Asya, Ortadoğu ya da Uzakdoğu?ya dönse,
Stratejilerini bu yönde geliştirse ve millî politikalarını bu yönde yeniden düzenlese -kesinlikle- lider konumunda olur!? 
Yani, ?Baş?!..
Bu iddiayı doğrulayabilecek olaylar aslında İkinci Dünya Savaşı?nın bitimiyle ortaya çıkmıştır. Bu savaş sonrası iki kutba ayrılan dünyada ?batı? tercihini yapan ülkemiz, özellikle 1950 sonrası dönemde, NATO?ya üye olmanın da etkisiyle, ?doğu? olarak adlandırabileceğimiz Rusya, Çin ve İran gibi üç büyük devden hayli uzaklaşmış, hatta bu ülkeleri ?stratejik düşman? olarak algılamıştır. Ne var ki, aynı dönem içerisinde, Sovyetler Birliği sınırları içerinde kalan ve bizlerle kan bağı olan Türk topluluklarıyla ilgilenmek de aynı paralelde ele alınmış ve ?yasaklı? düşünceler arasında olmuştur. 
Benzer bir durum da din bağımız olan, bölgenin Müslüman ülke ve topluluklarına karşı da uygulanmıştır. Sanayileşme ve çağdaşlaşma adına tercih edilen bu durumun en somut sonuçlarını 70-90 arası yaşayanlar gayet iyi bilirler: Yıllarca peşinde koşulan bir Ortak Pazar? AET? AB? Sonuç: Hâlâ aday ülkeyiz!.. 
Dünya Kupası elemelerinde Avrupa grubunda yer aldığı için bir türlü yüzü gülmeyen bir Futbol Millî Takımı!.. 
İngiliz takımlarından yenilen 5 ila 8 arası gol!.. 
Eurovision şarkı yarışmalarında elde ettiğimiz üstün(!) başarılar!.. 
Yıllarca ?Mark? ve ?Dolar? a bağımlı bir toplum!..
Velhasıl, gönüllü bir ?Kuyruk? olma durumu da diyebiliriz buna.
***
Peki, o zamanlar ?stratejik düşmanlarımız? olan Rusya, Çin ve İran? Hatta Hindistan bu arada ne yaptı?
Rusya, sırtındaki Sovyet kamburundan kurtuldu. 
Ancak bu kurtuluşu ABD güdümlü devlet adamları, ABD reçeteleriyle gerçekleştirdiği için sancısını hâlâ çekiyor. 
Ama sonuçta o bir Rusya!
Çin, yıllarca içine kapandı. Mao?nun sert ulusal-sosyalist ekonomik ve siyasî çizgisinden taviz vermedi. Sessiz ve derinden büyüdü. Bugün dünyanın ticaret merkezi? 
Belki halkı çok zengin değil, ama burada nüfusun etkisi çok büyük!
İslam Devrimiyle birlikte tamamen tükeneceği düşünülen İran, tam tersini gerçekleştirdi. Bugün bile hâlâ ülkede özgürlük sorunu var belki, ama İran, aynı zamanda ABD-İsrail ittifakına kafa tutabilen tek dünya devleti? 
Üstüne üstlük dünyada nükleer enerji çalışması yapabilen nadir birkaç ülkeden birisi!
Hindistan da bugün dünyanın teknoloji ve ticaret devlerinden? 
Aynı Çin gibi o da sessiz ve derinden büyüyerek bugünlere geldi. 
Sıkıntısı da Çin ile aynı: Nüfus? 
Ve dolayısıyla bölgesel fakirlik!
Hadi bakalım, kolaysa şimdi bu ülkelere ?baş? olalım!
Ortadoğu?yu hiç saymadım, çünkü o ülkelerin başında oturan şeyhlerin ?ülke, vatan, millet? gibi dertleri yok. Çünkü onlar petrol zengini ve o ülkelerin dolaylı yöneticileri zaten batı!
***
Peki, bu durumda bize biçilen rol ne?
Burnumuzun dibindeki soydaşımız Azerbaycan?ı bile ikna edemeyip kış ortasında doğalgaz sorunu yaşıyorsak?
Dibimize gelip yerleşen ABD?nin sinsi planlarını göremeyip, hâlâ ?stratejik müttefiklikten? bahsediyorsak?
Bizi bölmek için, bize rağmen alenen kurulan kukla bir Kürdistan?a ve onun şimdiki yöneticileri(!) ama bizim bir zamanlar ?kapıkullarımıza? sesimizi çıkartamıyorsak?
Daha bize ne rol biçilsin ki?
İran?ın uranyumunun emanetçisi, ?bekçisi? olmak neyimize yetmiyor?
  • Cumartesi 23.2 ° / 8.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazar 19.8 ° / 6.7 ° Güneşli
  • Pazartesi 22.2 ° / 7.7 ° Güneşli