AHMET ZENGİN


BATAN ÜLKENİN MALLARI

BATAN ÜLKENİN MALLARI


Önce kürtçüler siyasete hakim oldu.

 

Aynı aşiretten her partiden milletvekilleri oldu.Bakan oldular.

 

Yıllarca reddedilen ikiz yasaları hayata geçirdiler.

 

Eğer bir ülkeyi tasfiye etmeye niyetli iseniz önce tapusuna bir ortak yaratırsınız. Türklerin kısmen dahi olsa devredilemez, parçalanamaz, feragat ve fedakarlıkta bulunulamaz ve mutlak surette tekellerinde tutmaları gereken hükümranlık haklarını Kürtler ile paylaşmaya rıza göstererek ülkelerinin iki halktan oluştuğu fikri aşılanmıştır.

 

04/06/2003 tarihli oturumda T.B.M.M.`de 4867 ve 4868 no.lu iki yasa kabul edilmiş

İçtüzüğün 52. maddesi uyarınca öncelikle görüşülerek yangından mal kaçırılırcasına çıkartılan bu yasaları, aşağıda belirttiğimiz nedenlerle Türkiye`nin menfaatlerine uygun olmadığını saptıyoruz.

Bundan 37 yıl önce 1966 yılında kabul edilen ve 1976 yılında yürürlüğe giren bu sözleşmeler, daha önce de Türkiye`nin önüne konulmuş, ancak ulus devlete yönelik tehditler oluşturacağı düşüncesiyle onaylanmamıştır.

Her iki sözleşmenin 1. maddesi kelimesi kelimesine aynı olup aynen;

1. Bütün halklar kendi kaderlerini tayin hakkına sahiptir. Bu hak vasıtasıyla halklar kendi siyasal statülerini serbestçe tayin edebilir ve ekonomik, sosyal ve siyasal gelişmelerini serbestçe sürdürebilirler.

2. Bütün halklar, ........, doğal kaynakları ve zenginlikleri üzerinde kendi yararına serbestçe tasarrufta bulunabilir. Bir halk sahip olduğu maddi kaynaklardan hiçbir koşulda yoksun bırakılamaz.

3. ...... bu sözleşmeye taraf bütün devletler, kendi kaderini tayin hakkının gerçekleştirilmesi için çaba gösterir ve Birleşmiş Milletler şartının hükümlerine uygun olarak bu hakka saygı gösterir. denmektedir.

İkiz sözleşmeler olarak anılan bu sözleşmelerin bu maddeleri ÇEKİNCESİZ kabul edilmiştir.

Sözleşmelerin 2. maddeleri ile de devlet bu hakları güvence altına alır. Bu haklara saygı göstermeyi taahhüt eder.

Devletin saygı göstermeyi taahhüt ettiği bu maddelerde "ayrılmayı" da kapsayacak şekilde "kendi kaderini tayin hakkı tanınan" "uluslar" değil, "halklar"dır. Böylece, ülke bütünlüğünü tehdit eden eylemler "uluslararası güvenceye" kavuşturulmuştur.

Her iki sözleşmenin 1. maddesinin 2.bendine göre de Türkiye halklara göre ekonomik parçalara bölünecektir.

Burada söz konusu olan sıradan bir yasama faaliyeti değildir. Anayasa`nın 90. maddesi karşısında, TBMM kararıyla onaylanan bu sözleşmelerin "Türk kanunlarını değiştirici" özellikleri olacak, "iç hukukun bir parçası" kabul edilecek ve diğer yasalardan farklı olarak "Anayasa`ya aykırılıktan dahi ileri sürülemeyecek"tir.

Nitekim, onaylanan bu sözleşmelerin 2. maddesine göre; "Sözleşmede tanınan hakları kendi mevzuatında veya uygulamasında henüz tanımamış olup da bu sözleşmeye taraf olan devletler, kendi anayasal usullerine ve sözleşmenin hükümlerine uygun olarak, sözleşmede tanınan hakları uygulamaya geçirmek için gerekli olan tedbirleri ve diğer önlemleri almayı taahhüt ederler".

Üstelik, bu sözleşmeleri onaylayan TBMM`nin daha sonra bu sözleşmelerin içeriğini değiştirme olanağı da yoktur.

Ayrıca, Anayasanın 15. maddesinde; savaş, seferberlik, sıkıyönetim gibi olağanüstü hallerde dahi bu sözleşmelerde yer alan "hakların" kısıtlanamayacağı öngörülmüştür.

Bu sözleşmelerde yer alan ortak hükümle, BM bünyesinde oluşturulacak komisyon ve komiteler, Türkiye`de denetim yapma ve iç işlerimize doğrudan müdahale etme olanağına kavuşuyorlar.

Özetle, onaylanan "İkiz Sözleşmeler", ulus devletimizi ve egemenliğimizi tehdit eden yasalardır.

Türkiye parçalanma sürecine çoktan girmiştir.

Haldun’u okuduğunuzda şunu görürsünüz.Bir cemiyet çözülme sürecine girmişse onu artık kimse kurtaramaz.

 

Hale-i Nez şudur;İnsanın ölüme yüzünü döndüğü ve artık dünya ile bağını kopradığı noktadır.Hala fiziki varlığı devam eder,kalbi atmaktadır ,ama yüz dönmüştür sesleri algılayamaz.veya yanlış algılar.Gözleri görmez veya yanlış görür.

 

Atatürk’ün ölümünden önceki ,saat dokuzu beş geçeden birkaç birkaç dakika önceki haldir bu.,ateşini ölçmek için ağzına termometreyi koyacaktır doktor,”Atam ağzınızı açarmısınız lütfen dilinizi çıkartırmısınız”diyor,ama Atatürk tam tersini yapıyor,dilini içeri çekiyor.Doktor ürperiyor.Ve aniden paşa başını sağ tarafa çeviriyor.ve şöyle diyor.”Vealeykümesselam”İşte bu son sözüdür.Halet-i nez di o.Bu halde insanlar bir nevi katalepsi formuna girerler,vucutlarını bıçakla kesseniz duymazlar.

 

Türkler şu anda bir nevi bu halde,etraflarında olup bitenleri idrak edemiyor,gözlerinin önünde oynanan pandomimi anlayamıyor,hükümranlıkları ellerinden alınıyor,ama onlar bunun farkında değiller.Bin yıldır efendi olduğu topraklarda düşüyorlar”sukut”halindeler,ama bir şey hissetmiyorlar,bu topraklarda bir düşenin birdaha kalkamayacağınından haberleri yok,anlatmak isteyeni dinlemiyorlar.

 

Düşmanlar içinde kürtlerin yaşamadığı bir Kürdistan istiyorlar.Bu yeni değil ki?

 

Sevr’de de vardı.

 

Kürtçüler ve Kürdoloji yalancıları tarihte kendilerine sayısız ata bulmaya çalıştılar.Medler,sasaniler,asurlar olmadı ispat edemediler.Tarihi yalanları , işkembeden sallamakla olmadı.Hatta o kadar ileri gittiler ki neredeyse Hz.Adem le Hz.Havva  kürtçe konuşuyordu dediler.Halıyı ilk defa kürtler dokudu,sazı kürtler buldu dediler.

 

Hangi ülkede kürtler yaşamışsa o ülkeyi karıştırmışlar.Savaşlarda daima düşmanla işbirliği yapmışlar,Türkler savaşı kazandığında karşı tarafa geçmişler ve yağmaya katılmışlardır.

 

Yalanda adeta yarışan rus kürtçüler sonunda en büyük yalancının kendileri olduğunu itiraf etmek zorunda kalmışlardır.

 

Ülkemiz parçalanma sürecine girmiştir.

 

Savaş kaçınılmaz olacak  bu iç savaşla başlayacak,maalesef düşmanlar yıkamadıkları ve Alevilerle başaramadıkları Bu aziz vatanı tarihte olduğu gibi yine kürtlerle başlatacaktır.

 

Kürtlerin dini liderleri,şeyhleri,şıhları bu bölünme olduğunda , İzakı şimonu belki imana getirirler.

 

Türkler karanlıkta ortaya çıkan yıldızlara benzer,

 

Ayranı kabardığında neler yapacağı belli olmaz.

 

Hazır ol cenge ister isen Sulhu Salah,”Barış istersen savaşa hazır ol”

 

Mal bozuksa mal müdür ne yapsın?

 

 

 

KAYNAKÇALAR;

 

*D.Ahsen BATUR

 

*Dr.Durmuş HOCAOĞLU

 

 

  • Cumartesi 23.2 ° / 8.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazar 19.8 ° / 6.7 ° Güneşli
  • Pazartesi 22.2 ° / 7.7 ° Güneşli