PROF.DR.MEHMET MERT


Bir Yandan Kuralık, Bir Yandan Don

Bir Yandan Kuralık, Bir Yandan Don


2013-2014 üretim sezonunda, şuana kadar en fazla olumsuz etkisi görülen iklim olaylarından biri kuraklık diğeri ise dondur. Bundan toplumun bütün kesimleri, özellikle de geçimini tarım ve hayvancılıktan sağlayan üreticilerimiz olumsuz etkilenecektir.

***

Kuraklık, ta sezonun başından beri etkisini hissettiriyor. Buğday ekiminin yapıldığı Ekim-2013 ve bunu izleyen tarihlerdeki yağış eksikliği, çimlenme ve fide gelişimini olumsuz etkileyerek, tarlalarda bitki çıkışının sağlanamadığı boşlukların oluşmasına neden olmuştu. Bu dönemden sonraki yağışların kardeşlenmeyi teşvik ederek, tarladaki boşlukları dolduracağı beklenirken, yağış eksikliği devam etmiştir. Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünün 6 aylık kümülatif yağış raporuna göre, 1 Ekim 2013 – 31 Mart 2014 tarihleri arasını kapsayan dönemde toplam yağışlarda normale göre, Marmara Bölgesi’nde yüzde 26,5; Ege Bölgesi’nde yüzde 22,6; Akdeniz Bölgesi’nde yüzde 34,4; İç Anadolu Bölgesi’nde yüzde 27,4; Karadeniz Bölgesi’nde yüzde 17,1; Doğu Anadolu Bölgesi’nde yüzde 37,2; Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yüzde 32,9 azalma gözlenmiş. İçinde bulunduğumuz Nisan ayı içerisinde de normal olağan yağışlar alınamamıştır. Bu döneme kadar, sulama imkânı olup da en az 2 kez sulama yapabilen üreticiler buğday ve arpa verimlerinden azda olsa memnun görülürken, hiç sulama yapamamış olanları şimdiden bir sıkıntı kaplamış durumda. Azalan yağışın olumsuz etkisi, sadece tarlada ekili olan buğday ve arpada değil, aynı zamanda önümüzdeki günlerde ekimi yapılacak mısır, çeltik, pamuk, ayçiçeği gibi yazlık ürünlerde de görülecektir. Yani kuraklık nedeniyle önemli rekolte kayıplarının yaşanabileceği bir yıldayız. Buğday ve arpadaki rekolte kayıplarının sap-saman ve dane üretimini de olumsuz etkileyeceği düşünülürse, hayvancılık da kuraklıktan nasibini alacak, tıpkı 2012 yılında olduğu gibi, 2014 yılı sap-saman ithalatının yaşandığı bir yıl olacak.

***

Kuraklıkla ilgili bu kaygıları yaşarken,  29-31 Mart tarihlerinde, üretim alanlarının dondan etkilendiği haberlerini duyduk. Ziraat Odaları Birliğinin açıklamasına göre:

“- İç Anadolu, Doğu Anadolu, Karadeniz bölgeleri ile geçiş bölgelerinde yaşanan dondan fındık, kayısı, elma, kiraz, vişne, erik, şeftali, kivi, narenciye, badem, ceviz, antepfıstığı bahçeleri, bağ alanları ve karpuz tarlaları etkilendi,

- Hububatta Konya, Ankara, Çankırı, Kırıkkale, Yozgat, Nevşehir illerinde sararmalar görüldü. Aksaray’da şekerpancarı ve ayçiçeğinde de don zararı var,

- Karadeniz Bölgesi’nde fındık ve kivi bahçelerinde özellikle yüksek kesimlerde yüzde 70-80’lere varan oranlarda don zararı oluştu,

- Malatya’da kayısı, Amasya’da elma bahçelerinin tamamına yakını dondan etkilenirken, elmada, Niğde’de yüzde 70-80’lere ve Karaman’da yüzde 50’lere varan don zararı görüldü,

- Adana ve Mersin’de yer yer oluşan soğuk hava, fırtına, dolu ve don narenciye, erik, kayısı, karpuzda zarara yol açtı,

- Kahramanmaraş’ta ceviz, Adıyaman’da Antep fıstığı başta olmak üzere, meyve bahçelerinde don yaşandı, 

- Isparta’da kayısı, badem, şeftali, erik, kirazda yüzde 60-70’lere varan zarar var”

***

Hem kuraklık hem de don zararının derecesi önceden alınacak önlemlerle azaltılabilirdi. Şöyle ki:

Ülkemizde yaşanması muhtemel tarımsal kuraklığın etkilerini azaltmak ve bu hususta alınacak tedbirleri belirlemek için; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının koordinatörlüğünde ülkemiz şartlarına uygun olarak ilki 2008-2012, ikincisi 2013-2017 dönemini kapsayan “Tarımsal Kuraklıkla Mücadele Stratejisi ve Eylem Planları” hazırlanmış ve uygulamaya konulmuştur. Ancak birincisinin hazırlanmasından bugüne kadar 6 yıl geçmesine rağmen, eylem planında öngörülen öncelikler konularında yeterli ilerlemelerin sağlanamadığı görülmektedir. Örneğin eylem planında, su yönetimi ile ilgili “tarımda suyun etkin kullanımı sağlanacak, başta damla sulama olmak üzere modern basınçlı sulama yöntemlerinin kullanımının yaygınlaştırılması ile riskin minimize edileceği” planlanmasına rağmen, halen ülkemizde basınçlı sulama yöntemlerinin kullanım oranı, nerdeyse 2008’deki gibi yüzde 10-15 düzeylerindedir.

Zararın derecesi önceden alınacak önlemlerle azaltılması konusu don için de geçerli. Meteoroloji don riskine karşı önceden uyarı vermesine rağmen, bu uyarının üreticilere ulaşmadığı anlaşılıyor. Oysaki SMS’le üreticilerin don tehlikesine karşı önceden uyarılması durumunda, dona maruz kalan meyve bahçelerinde,  radyasyon yoluyla ısı kaybını önlemek amacıyla uygun ısıtma ekipmanları kullanılarak veya ateş yakılarak yapılan basit bir dumanlama ile zararın derecesi azaltılabilirdi.

***

2013-2014 üretim sezonunda yaşanılan bu kuraklık ve don gibi afetler, tarımın tabiat şartlarına, risklerine karşı son derece açık bir sektör olduğunu bizlere bir kez daha hatırlatıyor. Bundan böyle küresel ısınmadan kaynaklanan iklim değişikliğinin bir sonucu olarak, tarımsal üretimde bu tip risklerin görülme sıklığının artacağı rahatlıkla söylenebilir. Bu tip risklerin olumsuz etkilerini azaltmanın yolunun ise, ancak riskler ortaya çıkmadan önceki dönemlerde alınacak tedbirler ve bunlara göre yapılacak planlamalarla mümkün olabilecektir.

  • Cuma 20.4 ° / 10.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 15.7 ° / 6.3 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Pazar 14.7 ° / 3.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı