Fantezilerini bırak hocam!

Kar yağışına ve kötü havaya rağmen bizler Ankara´dan, diğer taraftarlarımız da Kırıkkale´den maça yoğun ilgi gösterdi. Sabahın erken saatlerinde başlayan maceramız gece sona erdi. Yani tüm günümüzü Kırıkkalespor sevdamıza verdik.

Büyük umut ve coşku ile geldiğimiz Kayseri´de sahadaki ilk 11´i görünce puan kaybedebileceğimizi düşünmüştüm ama işler bizim lehimizde gelişmişti. Maçta bizim adımıza olumlu denebilecek her şey olmuştu. Erken gol bulmuştuk, rakip 30.dakikada kırmızı kart görmüştü. Buna rağmen ne hikmetse maç başa baş geçti. Şekerspor maçın hiçbir anında eksik oynadığını hissettirmedi. Özellikle ofansif hatlarındaki Burak ve Ersoy´un etkili oyununa engel olamadık. Çünkü hocamız oturmuş defansı bozmuştu. Maalesef hocamızın fantezileri yine 2 puanı bırakmamıza sebep oldu.

Bak hocam, bu takım şu an ligin en az gol yiyen takımı. Bu tabloda defans kurgumuzun çok önemli bir yeri var. Kayseri deplasmanlarına gidince neden böyle enteresan işler yapıyorsun anlamak mümkün değil. İlk devre Hacılar Erciyes maçına tam 6 defansla çıkmış ve uzatmalarda attığımız golle zor galip gelmiştik. Bu hafta da sürekli oynayan ve başarılı olan defansif kurgumuzu bozdun. Bu takımın defansı bellidir. Eğer bir sakatlık ya da cezalı durumu olmazsa göbekte Adem-Engin, sol bekte Yasin,  sağ bekte de Murat oynar. Önlerinde de Mami-Veysi oynadığı zaman rakibin bizim kaleye organize şekilde gelmesi neredeyse imkansız olur.  Bu maçta Sabri ile Engin göbekte oynarken Adem´in nerede oynadığı belli değildi. Takımımızda üst liglerde dahi rahat oynayabilecek Murat Şahin gibi adam varken defansif yönü zayıf olan Ömer ne diye defansın sağında oynuyor? Geçen hafta Mami´nin girmesiyle orta sahamız rahatlamış ve Hacılar maçında farka gitmiştik. O maçtan hiç mi ders almadın hocam? Bu takımda Mami´yi kesemezsin. Kesersen orta sahan düşer, mücadele edemez, top yapamazsın. Defansif olarak sınıfta kaldın hocam.

Gelelim ofansif yönümüze; Shala farklı bir ülkeye geldi, ilk kez sahaya çıktı. Ona rağmen oynadığı oyun bence gayet iyiydi. Top ayağındayken sürekli hücumu ve golü düşündü, oyunu açtı, kaleye şutlar çekti. Topsuz alanda ise maalesef pek görünmedi. Shala gibi Uğur da topsuz alanda yok.  Uğur artık 34 yaşına geldi. Taraftarın sevgilisi ama duygusallığı da bir kenara bırakmak lazım. Uğur bildiğimiz eski Uğur değil. Topa basamıyor, koşamıyor, topu eziyor. Zor anlarda ortaya çıkıp tecrübesiyle gol atıyor attırıyor ama 90 dakikayı çıkaracak güçte değil. Özellikle boş kaleye kaçırdığı golle de saçımızı başımızı yoldurdu. Hele Shala varken ikisinin oynaması intihar etmektir. Topsuz alanda ikisi de olmadığı için presle top kazanıp Serdar´a da kontra şansı veremiyoruz. Organize ataklarda da Serdar çok yalnız kalıyor. Bu anlayışla devam edersek ofansif olarak çok verimli olamayız. Uğur ikinci yarı oyuna girse çok daha faydalı olacaktır. İlk yarı biterken Orhan sakatlandı ve ikinci yarıya devam edemedi. Hoca da yerine Bahri´yi aldı. Halbuki Mami´yi alsa orta saha üstünlüğünü de ele geçirebilirdik. Ofansif açıdan da sınıfta kaldın hocam.

Bir de kalecimiz Kürşat´a değineceğim. İyi bir sezon geçiriyor ama bunda defansımızın çok açık vermemesinin de büyük etkisi var. Açık verdiğinde de hakkını vermek gerekir ki iyi maçlar çıkarttı. Gelin görün ki Şeker maçında yediği golün affedilecek bir yanı yok. Defansın hatası yok zira rakip oyuncu 35 metreden kaleye vurdu. Konsantre olup o golü yememesi lazımdı. Yüzde yüz hatalı bir gol yedi. Umarım bu gol nazar boncuğu olur.

Normal şartlarda Şeker maçı için 1 puan kötü değildir ama puan lüksümüzü Emniyet maçında vermiştik ve Şeker´i de 10 kişi yakalamışken yenmek zorundaydık. 

Hocamız artık fantezilerini bir kenara bırakmalı, önemli bir takımı çalıştırdığının farkına varmalı. Açık söylemem gerekirse bu takım bu hocaya rağmen zirve mücadelesi veriyor ve buralara kadar geldi. Hocamızın çıkardığı ilk 11, yaptığı değişiklikler resmen fiyasko. Maça müdahale de etmiyor, kulübeye oturuyor, direktifleri yardımcı hoca veriyor. Bizim hocamız maçı içinde yaşamıyor, maça kendini vermiyor. Bana kalırsa ligi de küçümsüyor.  Geçmişinde sadece Hacettepe´yi çalıştırmış, onda da 11 maçta 6 mağlubiyet alarak kötü bir sezon geçirmiş. Zaten bir takımı alıp sezon bitirmişliği  de yok. Devre arasında yaptırdığı transfere de bakarsak gelen gideni aratacak gibi görünüyor. Arda´yı alana kadar Serhat bu takımda kesin tutulmalıydı. Hocanın beğenmediği Serhat, Sarıkamış´ta 2 maçta 2 gol attı. Hocamızın şans vermediği Mehmet Kahveci bugün bölgesel´deki her takımda direkt oynar ve çok da katkı verir. Hocamız resmen oyuncuları bitiriyor.  Evet belki bu takım yine şampiyon olabilir ama olursa da bu hocaya rağmen olacaktır. Olursa da oyuncuların yüksek özverisi, taraftarının gücüyle olacaktır.

Hocam aklını başına al. Burası taraftarsız, mazisiz boş bir kulüp değil.  Son 10 yılda hiçbir hocaya sunulmayan imkanlar sana sunuldu. Transferler yapıldı, paralar verildi. Şampiyon yapmamak için hiçbir bahanen yok. Bu takım şampiyon olamazsa sorumlusu ilk sensin hocam. Sonrasında da  geçen sene kısıtlı kadroyla şampiyonluk mücadelesi veren Nihat Baran´ı tutmayan yönetimdir. Kimse kusura bakmasın. Taraftarın da bir sabrı var, kimseyi tatlı sözlerinizle uyutmaya çalışmayın. Herkes her şeyin farkında. Bugün sadece benim sesim yüksek çıkıyor.  Şampiyon olamazsak başka sesi çıkanlar da olacaktır ama iş işten de geçmiş olacak.

Allah sonumuzu hayır etsin, bu taraftara da sabır versin!