SENUR ÜNVER


Fırsatçılık


Başlıktan da anlaşılacağı üzere sitem dolu bir yazı bu. Toplumların içine sinsice kaçan ve sonuçlarını yüzyıllar sonra gösteren kurnaz bir hastalığın somutlaştırılmış betimlemesi bu yazı. 

Kendimizi öne çıkarmak isterken ezip geçtiğimiz, yakıp yıktığımız tüm vicdani kuralların gün gelip şahlanarak ulusları devirmesinin daha açık bir gözle ele alındığı yazının ta kendisi bu.

İnsan onuruna leke düşürürken, huzuru parçalarken ve güzel olan tüm şeyleri evrimleştirip artık yeni neslin duygu hazinesinden çıkartırken ne gibi yöntemler izlediğimizi anlatan bir yazı bu. 

Bağırmaya alışkın tok seslerimizle, tehditkâr ve kimse duymasın diye onu kaplayan içine kaçmış sivri dillerimizle artık ihtiyaç duyulmayan vefakârlıkların hüzünlü çöküşü bu yazı.

Önce kibarlığın bir işe yaramadığını düşünüp onu gereksizleştirdik, her kimde var idiyse öteki oldu ve işleri yolunda gitmedi.

Ardından saygının satın alınması gereken bir madde olduğu açığa çıktı, kazanmak için güneşin batmasını bekleyip sabaha zengin uyanarak gelen teşekkürleri nazikçe kabul ettik. 

Sonra değişen algıdan dolayı kaliteli olanı anlamayı bıraktık, içi boş olanı tüketmek hızlı ve kolaydı. Bu da emek hırsızlığını türetti, bir dakika güldüreni bin gün düşündürene tercih ettik. Hiç olanlar yine bir hiç sayesinde ceplerini doldurdu, biz de sosyal medyada beğenip videolarına yorum bıraktık.

En son da kalan şey acımaydı, hala direniyor. Ne yazık ki başkalaştı o da, duygu sömürüsüyle kol kola diplomasi kıyafeti olarak kullanıldı. Tek başına uslu durduğunda bile acıma her şeyin en beteriydi, çukuru derinleştirdi. Acıma üretmiyor, kalan tüm fikirleri de alıp götürüyordu. Bu yüzden onun sonu diğer iyi şeylere benzemedi, çoğalmaya devam etti. 

İşte tam bu nokta da fırsatçılık kol gezmeye başladı, zemini hazırdı. Ona düşen tek şey yayılıp işlerin keyfini çıkartmaktı. Aslında en başından beri pusuda beklemişti, kabalığımız dağ olup üstümüze yığılırken bizi koruyacaktı. Yarattığımız eşitsizliğe çözüm için fırsatçı olduk.

Sebep de sonuç da biziz, başımıza gelen her şey bu toplumun çocuğu. Üstelik yeni yeni doğurmaya başladığımız fırsatçı insanın yüreği de her şeye yetiyor, cesareti de tam. Sorgulanmak korkusu yok, hesap vereceği oluşumlar sadece görünüşte varlık sahibi. 

Bir sabah uyandığımızda değişmeyecek ne yazık ki bu durum, yavaş yavaş iyileşmek zorundayız. Neşemizin kaynağını doğru seçebilmek dileğiyle?

  • Cumartesi 26.1 ° / 9.1 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazar 28.9 ° / 10.4 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Pazartesi 25 ° / 9.6 ° Orta kuvvetli yağmurlu