Türkiye?de üçlemeler meşhurdur:
Kurufasulye, cacık, pilav?
İstanbul, Ankara, İzmir?
Metin, Ali, Feyyaz?
Hürriyet, Milliyet, Sabah?
Kartal, Şahin, Doğan?
Ve Susurluk mevzuundan sonra ortaya atılan Devlet, Siyaset, Mafya üçlemeleri?
Sakın yanlış anlamayın; Baba, oğul, kutsal ruh bizim değil haaa?
Her ne kadar son zamanlarda misyonerlik alenileşse de!
***
Ama son günlerdeki yeni bir üçlemeyi de bu listeye dâhil etmezsek ayıp olur:
?Futbol, siyaset, rant?
***
Fenerbahçe?de darbe yapanların derdi Aziz Yıldırım mı, yoksa Fenerbahçe?nin sahip olduğu maddî güç mü?
Bir yandan demokrasi havariliği yaparken diğer yandan da her şeyi tekeline almaya çalışanlar, Fenerbahçe?nin sahip olduğu manevî taraftar gücü bir yana, o maddî gücü ele geçirmenin derdindeler!
***
Buna alet olan başka takımlara ne demeli?
Fenerbahçe?nin Avrupa Kupalarında mücadele hakkı kendisine verilen Trabzonspor?un bununla da yetinmeyip şimdi de şampiyonluğu almaya çalışması sizce spor etiğine uyuyor mu?
Hele hele bunu yaparken siyasilerin, Trabzon milletvekillerinin, Trabzonlu bakanların da bu işe karışmasının Fenerbahçe?nin yaptığı iddia edilen şike ile ne farkı var? Hatta bu aleni bir şike teşebbüsü değil midir?
Sporu siyaset vesayeti altına almak değil midir?
Spora siyaset bulaştırmak değil midir?
Adil yargılamayı etkileme teşebbüsü değil midir?
