Ülkemizde Yeni anayasa çalışmaları, nedense birilerinin tekeline geçmiş gibi görünüyor.
Yeni Anayasa?dan anladıkları artık ne ise, ?demokratikleşme? maskesiyle ülkenin temel dinamiklerine saygısızlık yapmak Yeni Anayasa?nın olmazsa olmazıymış gibi gösteriliyor da kimsenin gıkının çıktığı yok!
***
Her fırsatta demokrasi havariliğini kimselere bırakmayanların demokrasiden ne anladıklarının ispatı olan bu olay Abant Platformu, Eser Karakaş, TESEV, TÜSİAD gibi kurumların demokrasi anlayışını da ispatlar türden bir olay?
Yeni Anayasa ile ilgili çalışma yapan gruplardan bir tanesi olan Abant Platformu?nun geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği ?Dünyadan Anayasa Deneyimleri ve Örnekleri? konulu 4. oturumunda bir skandal yaşandı. Anayasaya ve ulus devlete ağır hakaretler savuranlar rahatça konuşurken, millî birlik ve üniter devleti savunan Nazif Okumuş?un konuşması sürekli baltalandı.
Nazif Okumuş, oturuma müzakereci olarak katılmıştı. Ancak, oturuma başkanlık yapan Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Eser Karakaş, sık sık sözünü kestiği Okumuş?u ?anayasanın başlangıç ilkelerinin kaldırılması? şeklindeki tartışmaların aleyhine görüş bildirmek isteyince tamamen susturdu. Konuşmalarının siyaset olarak değerlendirilmesi üzerine Okumuş, ?Bu siyasi bir konuşma değil. Anayasanın başlangıç maddelerinin tartışıldığı bir yerde benim bu düşüncelerimi anlatmama siyaset diyemezsiniz? diye tepki gösterdi. Karakaş, Okumuş?a, ?Ben sözünüzü özellikle TUSİAD ve TESEV?e suçlama getirdiğiniz için kestim? dedi.
Müzakeresinde, konuşmacıların, ?ideolojisiz anayasa olsun? düşüncesine yürekten katıldığını belirten Okumuş, anayasanın ruhunun olması gerektiğini onun da milletin inancı, değerleri ve hayat anlayışını yansıtması gerektiğini savundu. Karakaş?ın sözünü kesmesi üzerine Nazif Okumuş, ?Tüm kesimlerin görüşünün dillendirildiğinin iddia edildiği bir ortamda ben de 72 milyon içinde bir kişi olarak düşüncelerimi paylaşıyorum? diye karşı çıktı. Okumuş konuşmasını şöyle sürdürdü: ?Demokratik siyasal sistemin işleyişi, çoğulcu ortamda oluşan bir kamuoyu ile mümkündür. Serbestçe oluşan kamuoyu ile oluşturulan, yaratılan kamuoyu arasındaki fark bu açıdan önemlidir. Dine, ırka dayalı etnik gruplaşmalarla oluşan ve ekonomik çıkar ilişkileriyle oluşturulan güdümlü ve farkında olmayan kamuoyunun belirlediği siyasal tercihler hür irade, demokrasi, katılımcı siyaset kavramları ile çelişir.?
Mevcut Anayasa?daki hak ve özgürlüklerin somutlaştırılması, bunlara günlük hayatta geçerlilik kazandırılması için kanun ve yönetmeliklerle altının doldurulmasının yeterli olduğunu kaydeden Okumuş, ?Burada sıkça atıfta bulunulduğu gibi TÜSİAD ve TESEV örneklerinde görüldüğü üzere Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının başlangıç ve genel esaslarının tartışılmaya açıldığına şahit oluyoruz. Böylesi bir dönemde bazı noktaların gözden kaçırılmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda milletin hassasiyetlerinin kamuoyunda merak uyandırdığını, merakla takip edildiğini, oradan gelecek sese kulak kabartıldığını düşünüyorum.? Bu noktada Karakaş, Okumuş?u bir kez daha susturmaya kalktı. Karşılıklı atışmaların ardından Okumuş, ülkemizde milyonlarca kişinin anayasa tartışmalarının arkasında dış güçlerin olduğuna inandığını Türkiye?nin sınırlarında değişiklik yapılmış haritaların yayınlanmasının da bunun kanıtı olduğunu söyledi.
Toplantıda söz alan Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar ise konuşmasına Kürtçe başladı. Abant Platformu Dönem Başkanı Prof. Dr. Levent Köker de konuşmasında ?Mevcut anayasamızın başlangıç bölümü ile içindeki millî devletin ifade ediliş tarzı yüz kızartıcıdır? ifadelerini kullandı.
Ancak bu ifadelere kimsenin itirazı yoktu.
***
Yazık?
Türkiye?de, Türkiye Cumhuriyeti için yeni bir Anayasa?dan bahsediliyor. Ama bu anayasada Türk Milletinin fikirlerinin olması istenmiyor.
Bu da sansürün ?demokratik? olanı sanırım!
***
Hedef ne?
Amaç ne?
Allah yardımcımız olsun!
