Türk milleti zaman zaman büyük önderler yetiştirmiştir. Bunlardan bir tanesi de Kıbrıs Türlüğünün ölümsüz lideri rahmetli Sayın Rauf Denktaş?tır. Son nefesine kadar Kıbrıs Türklüğü için mücadele eden, ömrünü vatanı ve milletine adayan, Türküm diyebilenin gönlünde taht kuran efsanevi bir şahsiyet. Esir Türk yurtlarının kurtuluşu için örnek bir lider.
İngiltere?de hukuk eğitimi alan Denktaş 27 Ocak 1924 tarihinde şu an esir olan Kıbrıs`ın Baf bölgesinde doğar. 27 Kasım 1948 tarihinde Kıbrıs Türklerinin düzenlediği ilk mitingde Dr. Fazıl Küçük ile beraber hatiplik yaparak, Türk cemaatinin iki önemli ismi Faiz Kaymak ve Dr. Fazıl Küçük arasında arabulucu rolünü üslenip, toplumun çıkarlarının takipçisi olmaya başlar. Artık Denktaş için yaşamın anlamı davasına hizmettir sadece. Daha sonra Kıbrıs Türk Kurumlar Federasyonu Kongresi`nde başkanlığa seçilip Türk cemaatinin sorunlarıyla uğraşmayı bir görev bilir. 1955?te terörist bir hüviyete bürünen ve Kıbrıs?ın Yunanistan ile birleşmesi idealini savunan Enosis ve EOKA karşısında, Kıbrıs Türklerinin direnişine yön veren Denktaş, 1 Ağustos 1958?de arkadaşlarıyla beraber Türk Mukavemet Teşkilatı?nı (TMT) kurarak, kana kan ile cevap verilmesi gerektiği gerçeğini ortaya koyar.
Türk halkının haklarını koruma adına Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası`nın hazırlanmasında büyük rol oynar ve aynı yıl Türk Cemaat Meclisi`yle İcra Komitesi Başkanlığı`na seçilir. Türk askerinin adaya gelmesini sağlar ve Türk direnişini örgütlemeye başlar. 1964 Londra Konferansı`ndan sonra Kıbrıs Türk halkına yaşama şansı bırakmak istemeyen Makarios tarafından ?istenmeyen adam? ilan edilir. Gizlice adaya geçerek Erenköy Savaşına katılır. İkinci gizli girişinde Karpaz?da yakalanır, görüşmeler sonucunda Türkiye?ye teslim edilir.
Onun için özgürlük mukaddes ve ölüm ile yan yanadır: Akdeniz?in mavi sularında alabora bir sandal, Karpaz?da bir kurşun, Lefkoşa?da idam sehpasıdır?
1968 adaya giriş yasağının kalkmasıyla; Türk Cemaat Meclisi Başkanlığı, Kıbrıs Cumhurbaşkanı Muavinliği, Kıbrıs Türk Yönetim Başkanlığı görevlerinde bulunur. 13 Şubat 1975?te Kıbrıs Türk Federe Devleti`nin ilanından sonra devlet ve meclis başkanlığı, 15 Kasım 1983?te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti?nin ilanından sonra tekrar cumhurbaşkanlığına seçilir. 24 Nisan 2005 tarihine kadar bu görevi yürütür.
Eşi Aydın Hanım şöyle diyor:??Aslında biz 1958`den beri iki ayrı insanız... Kendini milli davaya adadığı günden beri aramızda Kıbrıs var. Sonuçlandırmak için uğraşıyor, biliyorum ve bekliyorum...??
Davası uğruna çok sayıda görüşme ve anlaşmaya imza atan, Kıbrıs Türk halkının haklarından hiçbir ödün vermeden sorumluluk bilinci içerisinde gereğini yerine getiren Denktaş, ölüm döşeğinde bile vatanını ve milletini düşünür. Kızı Ender Vangöl?ün dediğine göre; Denktaş, Kıbrıs müzakerelerinden bahseder, toprak ayarlamalarına, iskâna değinir ve ?Nasıl olacak, nasıl yerleşecek bu insanlar?..? der.
Artık ölümün yaklaştığı anlardır, yine kızı Ender Vangöl?ün dediğine göre; solunum cihazına bağlanırken Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas ile diğer Rum liderler için, ?Söyle kendilerine, burası bağımsız bir cumhuriyettir` der ve ??Hristofyas??diye bağırır.
Kıbrıs Türk tarihi ile bütünleşen Denktaş?ın vefatıyla Türklük burcunda bir gedik açıldı. Bu gedik, Enosis kafalı EOKA ruhlu, Türk?e yaşam hakkı tanımayan ezeli rakip Rum ve Yunan?ı sevindirdi ne yazı ki.
İçerdeki ve dışarıdaki Hristofyasların boğazına duran, nefeslerini kesen bir Türk yumruğu idin. Başta Kıbrıs Türklüğünün ve dünya Türklüğünün sembol isimlerinden birisiydin, öyle kalacaksın. Mekânın cennet olsun Koca Kurt.
