HABİLHAN PEHLİVANLI


İki hikâye, bir ders!

İki hikâye, bir ders!


Bu biiiiirrrr:

 

“Naziler komünistler için geldiğinde sesimi çıkarmadım

Çünkü komünist değildim.

Sosyal demokratları içeri tıktıklarında sesimi çıkarmadım

Çünkü sosyal demokrat değildim.

Sonra sendikacılar için geldiler, bir şey söylemedim

Çünkü sendikacı değildim.

Benim için geldiklerinde, sesini çıkartacak kimse kalmamıştı”.

(Martin Niemöller)

***

Alman İlahiyatçı Martin Niemöller (1892-1984), pişmanlığını dile getiren bu satırları yazdığı 1946’da dünyanın ikinci paylaşım savaşı sona ermişti. Alman Proteston Kilisesi’nin Nazilerle işbirliği yapmasına muhalefet eden İtiraf Kilisesinin (Bekennende Kirche) yöneticisi olan Niemöller, bugün Dünya Ekümen Kiliseler Konseyi diye anılan Dünya Kiliseler Konseyi’nin de başkanlığını yapmıştı. Önceleri inanmış bir Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi seçmeni olan, Yahudi soykırımını destekleyen Niemöller, daha sonra kiliseler arası kavgalarda kendisini geliştirerek bu ırkçı fikirlerin karşıtı bir direnişçi olmuştu. Konuşma yasağına rağmen verdiği vaazlarla Nazilerin tepkisini çekti ve tutuklandı. İlk tutukluluk hâli kısa sürse de, 1937’de yeniden tutuklanarak o da toplama kamplarını boylayanların arasında yerini aldı. Savaş sonrasında da kiliseye dönerek bu kez de Almanya`nın silahlanmasına karşı mücadele veren önemli isimlerden oldu.

***

Bu da ikiiiiiiiiiii:

 

Duvardaki çatlaktan bakan fare, çiftlik sahibi ile karısının bir paket açtıklarını gördü.

“İçinde yiyecek mi var?” derken…

Bir baktı ki fare kapanı!... 

Hemen bahçeye koşup, alarmı verdi : 
  
Evde kapan var! 
Evde kapan var!` 
  
Tavuk gıdaklayıp, kafayı kaldırdı ve: “Bay fare”, bu sizin için ciddi bir sorun olsa da şahsen beni ilgilendiren bir tarafı yok ne yazık ki!.. 
Fare dönüp bu sefer danacığa: “Evde kapan var, evde kapan var” dedi. 
Danacık konuyla ilgilendi, ama kendi hesabına: “Üzgünüm bay fare, vah vah emin ol senin için dua edeceğim”, dedi. 
Fare bu kez öküze yöneldi:

"Evde kapan var!" 
"Evde kapan var!" diye bağırdı nefes nefese.
Öküz:  “Möö, bay fare, senin için üzüldüm, ama burnumu sokacağım bir şey değil,” dedi.  

Eee… Farenin de  başını eğip gitmekten başka çaresi kalmamıştı...

Yalnızlık ve terk edilmişlik hisleri içinde, fare kapanı ile artık tek başına başa çıkmaya çalışacaktı!..

 

O akşam, evde alışılmamış bir ses duyuldu. Sanki bir kapan, avının üzerine kapanmıştı.

Sese koşan çitçinin karısı, karanlıkta kapana zehirli bir yılanın kuyruğunu kaptırdığını görmemiş, yılan da onu ısırmıştı…
Çiftçi karısını hastaneye koşturdu, karısı eve titremelerle döndü.


Eee… titreyen insana ne verilir? Sıcacık bir tavuk çorbası!!!
Tavuk acilen pişirilmiş!   
  
Ama kadın hâlâ iyileşmiyormuş. Eş dost ahbap gelince hasta ziyaretine, çiftçi de sofraya danacığı çıkarmak zorunda kalmış!!! 
   
Ama çiftçinin karısı iyileşmemiş; ölmüş!!! 
  
Aman ne kalabalık gelmiş cenazeye, ne kalabalık!!!   
  
Bu sefer de konukları doyurmak için kesilen öküz olmuş...

 

Fareye de olan biteni deliğinin ardından izlemek kalmış!..

 

        

 

  • Cuma 19.5 ° / 7.9 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 22 ° / 7.5 ° Güneşli
  • Pazar 24.3 ° / 9.1 ° Güneşli