Bu başlığı koyunca yazıma, Bedri Baykam?ın 2000 yılında yazdığı ve adına roman dediği, porno dergilerde dahi bulamayacağınız tarzdaki muhabbetlerle dolu kitap geldi birden aklıma.
Hani aç köpeğe kemik attığınız zaman salyasını akıta akıta yalar ya?
İşte o günlerde bu kitabı okuyan, okurken de gözlerinden salya akıtan bir bayanı hatırladım.
Ve o durumla bugün devletin savcısını, askerini, polisini güneydoğuda karış karış kemik peşinde gezdirenler geldi aklıma?
Neymiş?
Devlet yargısız infaz yapmış?
Evet?
Bunu inkâr eden mi var?
Kendisine silah sıkmaya çalışana silah sıktı devlet!
Kendi değerlerini hiçe sayıp dağa çıkan; askere polise kasteden dağ ve şehir köpeklerine silah sıktı bu devlet!
Şimdi de onların kemikleri peşine düşüyorlar.
Neyi ispat etmeye çalışıyorlarsa artık?
***
Ama Allah?ın işi işte?
İlk çıkan kemiklerin gerçekten köpek kemiği olduğu anlaşıldı.
Arada çıkarılanlardan da bir şey bulamadılar!
Evvelki gün de yine Diyarbakır?da kemikler bulmuşlar.
İnsan(!) Hakları Dernekleri de her zamanki sazanlıklarıyla atlamış ve başlamışlar devlete sayıp sövmeye?
Uzmanlar da açıklama yapmışlar:
?Evet, çıkan kemikler insan kemiği. Ancak en az 100 yıllık!!!?
Adamlardaki yüzsüzlüğe bakar mısınız?
Kendi ?kabile? alışkanlıklarının ilkel benliklerine işlemiş en pagan duygularıyla işledikleri cinayetleri, kan davalarını; ağalarının katlettiği yüzlerce binlerce marabayı da Türk devletinin üzerine yıkmaya çalışıyorlar ya?
***
Hani Bedri Baykam?ın pornografik romanını okurken gözlerinden salyalar akıtan bayan vardı ya?
Bunlarla o bayanın ilkel ve gelişememiş benlik ve karakter özelliği arasında fark görebiliyor musunuz?
Bir de yanlarına salya akıta akıta kemiğini bekleyen köpeği eklersek?
Alın size süper üçlü!
