Birilerinin sürekli ?burun kıvırdığı?, bir türlü beğendiremediğimiz, ?ne köy olur ne kasaba? denilen Kırıkkale?de aslında öyle değerler var ki?
Yoksa hata tüm bunları görmezden gelen ya da görmeyi bilmeyen bizlerde mi?
***
Şöyle bir düşünün Kırıkkale?den çıkan ama hızla tüketilen değerleri?
İş dünyasından siyaset dünyasına kadar isim yapmış, belli noktalara gelmiş onca isim?
Tüm Türkiye?nin, hatta dünyanın el üstünde tutup saygı duyduğu nice isimler?
Ve ne yazık ki, bizim haricimizde herkes tarafından onurlandırılan isimler!..
Sahip çıkmadığımız ve yeterince kıymet vermediğimiz, hatta bırakın kıymet vermeyi, sürekli kuyusunu kazdığımız için Kırıkkaleli olduğunu dahi unuttuğumuz nice değerler!!!
***
Hadi bu insanlar birilerinin menfaatine ters düşüyordu; kimisi siyaseten, kimisi de parasal olarak birileriyle rekabet halindeydi, o yüzden ters düşüldü.
Ya sanatçılarımız?
Onlarla nasıl bir rekabet içerisinde olabiliriz ki?
Varsa yeteneğiniz, çıkar, siz de Kırıkkale?den Türkiye?ye, hatta dünyaya isim yaparsınız. Yoksa!!!
***
Tüm Türkiye?nin saygıyla sahip çıkıp takip ettiği bir Hacı Taşan için bile geçen yıl ilk defa elle tutulur bir şeyler yapıldı?
Bu yıl o da yok!
Her ne kadar Kırıkkaleli olmasa da ömrünün önemli yıllarını Kırıkkale?de geçiren bir Neşet Ertaş?a bile hakkıyla sahip çıkmayı bilmiyoruz!
Bizim haricimizde İç Anadolu?nun birçok şehrinde hayran kitlesine sahip onca yöresel sanatçımıza bile yeterince kıymet verip, valilik ya da belediye bünyesinde oluşturulacak bir dernek ya da vakıf aracılığıyla bu insanlara hem sürekli (maaş) para kazandırıp hem de Kırıkkale?mize maddi manevi kazanç sağlamayı bilmiyoruz.
Açıkçası elimizdekinin kıymetini bilmiyoruz.
Onlara yeterince değer vermiyoruz!
İşte size çok somut bir örnek:
Uluslararası üne sahip, ?Kralların Ressamı? Rahmi Pehlivanlı?yı bile yeterince Kırıkkale?nin bir değeri olarak göremiyoruz!
Dünyanın birçok kralı, hükümdarı, devlet başkanı, cumhurbaşkanı ve başbakanının portresini çizmiş bir ressamın içimizden çıkmış ve birçoğumuzun yakın akrabası olduğunu unutmuşçasına Keskin?deki konağını bile yıllarca harabe olmaya terk etmişiz.
Son yıllarda başlayan göstermelik anma programları haricinde ne yaptık söyler misiniz?
Geçtiğimiz yıl Keskin Kaymakamı Niyazi Ulugölge?nin yoğun girişimleri olmasaydı, Rahmi Pehlivanlı?nın konağı yıkılıp gidecekti. Sayın Kaymakam özel gayretleriyle konağın Kültür Bakanlığı tarafından restorasyonunu kabul ettirdi de konak da yıkılıp gitmekten kurtuldu.
***
Bugün hepimizin tanıdığı, sanatın her alanında belli noktalara gelmiş kişiler her fırsatta memleketlerinin reklamlarını yapıyorlar.
Eminim bizler de kendi sanatçılarımıza yeterince sahip çıktığımız zaman onlar da bizim reklamımızı yapacaklardır.
***
Haa? İşin bir de sanatçılar yönü var.
Biz kendimize düşeni yapalım da, inşallah bir ara da onları yazarız!!!
