Beni tanıyanlar ya da takip edenler hatırlar?
2008 yılında İl Gazetesi?nde yazmaya ilk başladığımda, haftalık yazıyordum.
Ve bir hafta içerisinde konular o kadar birikiyordu ki, en az yarım sayfa oluyordu her hafta yazdıklarım.
Bu yüzden de o günlerde okurlarımdan ve çevremden aldığım en olumsuz tepki yazılarımın çok uzun olması, dolayısıyla da insanların okuma güçlüğü çekmesiydi! (Ne demekse?)
E? O kadar okumayı seven (!) bir millet olduk ki,
Yarım sayfa gazete köşesini okumaya üşeniyoruz!
***
1 yıl sonra Pusula?da yazmaya başladım.
Hem de hiç aksatmadan, her gün?
Anlayacağınız hiç aralıksız 3 yıldır?
Tabi her gün yazdığım için gündem birikmiyor.
?Ve tam da halkımızın istediği gibi?(!)
Kısacık yazılarla sesleniyorum.
Bu kez de şaşırıyorlar:
?Her gün yazacak konuyu nereden buluyorsun??
Allah aşkına?
Gerek Kırıkkale
Gerekse ülke gündeminde yazacak konu mu yok?
Hani vaktim olsa günde 2-3 yazı bile çıkartabilirim?
***
Tabi ki herkes kendince yorum yapıp sitem edebilir bu sözlerime?
Lakin
Bazen sokakta karşılaştığımız eş, dost, arkadaş
Ya da okurlarım;
?Hocam, şu konuya da değinsene?
Şöyle bir mevzu var, araştırıp yazsana? diyorlar.
Elimden geldiğince de o konuları araştırıp yazmaya çalışıyorum.
Ardından da
Gazetede, sitede, Facebook?ta ve Twitter?da paylaşıyorum.
Konu bir de yerelse
Bekliyorum ki
Bir gün ya da birkaç gün içinde yazının okunma sayısı 500?leri, 1000?leri bulsun!
!!!
***
Beğenilmeyebilir?
Kabul!
Ama sokakta, yolda, belde ?Kendilerince gaz verip? ardından da yazınıza yorum dahi yapmayan bi dolu insan olunca!!!
***
Anlayacağınız
Kırıkkale?de gündemi yazmak
Gündeme dair yazmak böyle bir şey?
Sana gizli gizli birçok olay anlatıp
Sen de gerçekliğini teyit edip yazınca
Yorum yapmaktan bile korkan o kadar çok insanımız var ki!!!
