PROF.DR.MEHMET MERT


Kırsal Kalkınmaya Yönelik Bir Eğitim Modeli: Köy Enstitüleri

Kırsal Kalkınmaya Yönelik Bir Eğitim Modeli: Köy Enstitüleri


Geçtiğimiz hafta 17 Nisan, Köy Enstitülerinin 74. Kuruluş yıldönümüydü. Hepimiz köy enstitüleri ile ilgili bir şeyler duyduk veya okuduk. Bunların özeti: Ülke gerçeklerine göre planlanmış, uygulamaya konulmuş, başarılı olmuş, fakat erken kapatılmış bir eğitim modeli.

***

Neydi köy enstitülerini kendine özgü kılan ayrıcalıkları? Gelişmekte olan ülkelerin ekonomik yapılarının başında toplam üretimde tarımın payının yüksekliği gelmektedir. Ülkemiz 1940’lı yıllarda tam da bu koşullar içerisindeydi. Ülkenin yüzde 80 dolayındaki nüfusu köyde yaşıyordu ve nerdeyse okuma-yazma bilmiyordu. Köyler tarıma bağımlıydı. Hatta tarıma elverişli toprakların önemli bir kısmı da işlenemiyordu. İkinci dünya savaşının sürdüğü, savaş ekonomisini uygulandığı bu yıllar, adeta yokluk ve kıtlık yıllarıydı. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsünde yapılan bir yüksek lisans tezinde, bu yıllara ilişkin kırsalda kişi başına yıllık gelir ortalamasının 150 dolar olduğu belirtiliyor.

***

Bu koşullar, kırsalda bir an önce acil arayışları gerektiriyordu. Bu arayışların sonucunda, “kırsal kökenli çocukların başta öğretmenlik olmak üzere köy için gerekli ve geçerli mesleki donanıma kavuşturularak tekrar köylerin sosyo-ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmak üzere köylerde istihdam edilmesi” fikri doğdu ve Köy Enstitüleri 1940’ta yasal dayanağa kavuştu.

***

Köy çocukları enstitülerde eğitim-öğretime başlamışlar, hatta fiilen çalışarak kendi yurtlarını, dersliklerini ve diğer gereksinimlerini bile yapmışlardı. Öğrenciler hem genel kültür ve meslekî amaçlı, hem de ziraat sanatları, demircilik, marangozluk, tarım çalışmaları gibi köy ve kırsal amaçlı gerekli bilgi ve becerilerle donatılıyordu. Artık halkın yaşamını hızla değiştirecek öğretmenler mezun olmaya başlamıştı.

***

Köy enstitüleri 1940 yılında kurulmalarından 1954 yılında tamamen kapatılmalarına kadarki kısa sürede yetiştirdiği öğretmenler sayesinde kırsal alanın ekonomik, kültürel ve sosyal yönden gelişimine önemli katkıları olmuştur. Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisinde yayınlanan bir makalede Köy Enstitülerinin kırsal kalkınmada oynağı rolün altı şu örnekle çiziliyor: “Akçadağ Köy Enstitüsü (Malatya) 17 Nisan 1940 yılında açıldığında çevre köyleri dolaşılarak yörenin iklim koşullarına ve toprağın durumuna göre en uygun meyve ağacının kayısı olduğu enstitüce tespit edilmiştir. Enstitü kaysının önemini ve ekonomiye katkısını yıllar önce görmüştü. Akçadağ Köy Enstitüsünün bulunduğu bölgenin köylerinde meyve vermekte olan kayısı sayısı 700-800 binin üstündedir”.

***

Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Ülke düzeyinde sayıları 21’e ulaşan ve bölgelere göre dengeli bir dağılım gösteren Köy Enstitüleri ile doğrudan kırsal gençliğin eğitimini ön planda tutularak, kırsal kalkınma hedeflenmiştir. Tekirdağ Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Sayın Prof.Dr.İ.Hakkı İnan ve arkadaşlarının bir makalesinde de belirttiği gibi “Köy Enstitüleri ile köylerde oluşmaya başlayan aydınlanma ve sorunlara ekip çalışması ile yerinde pratik çözüm bulma kooperatifçilik hareketinin gelişimi açısından uygun bir ortam yaratıyordu. Köy Enstitülerinin kapatılması kırsal kalkınmada önemli bir araç olan kooperatifleri olumsuz etkilemiştir”

***

Kısacası, savaş ekonomisi koşulları altında, 14 yıllık gibi kısa bir zaman süresinde sınırlı da olsa bir kırsal kalkınma başarısı bu modelle yakalanabilmişse, kapatılmayıp fırsat verilmesi durumunda bu başarının daha ileri taşınması pekâlâ mümkündü. Olmadı, ancak ülke koşullarına özgün bir eğitim modeliyle neler başarılabileceği ortaya konuldu. Bu başarı öyküsü bugün bile bizi heyecanlandırıyor. Birçok genç yaştaki kişinin bile, 60 yıl öncesinden kapatılmış bu okullarla ilgili, sosyal paylaşım ağlarında kutlama mesajları göndermeleri, bunun toplum hafızasına kazınmış bir eğitim modeli olduğunu gösteriyor. Emeği geçenler ile mezunlarını saygıyla ve minnetle anıyorum.

Hayrettin Ocakverdi
21.04.2014 01:03:37
Değerli hocam, yorum yapılacak bir şey yok. Ancak insanın aklına sorular geliyor. Bu kadar önemli ve gerçekten de belirttiğiniz gibi hemen herkesin bilgisinin bulunduğu bir eğitim modelini kim ve neden kapatsın? Ayrıca böyle bir modele, artan nüfus ve gerekli üretim için şiddetle tüm dünyanın ihtiyacı varken neden yeniden bu modele dönüş olmuyor? Okuyucular merak eder. Saygılarımla

nizamettin özben
21.04.2014 15:23:18
Köy enstitüleri sadece bir eğitim modeli değil, cumhuriyet devrimlerinin devamını sağlayacak bir araçtı aynı zamanda. Cumhuriyetle birlikte aydınlanmanın, çağdaşlığın eksik kalan ayağı toprak reformu, Köy Enstitülerinin verdiği eğitimle gerçekleşecek ve toprak ağaları yok olacaktı. Ama maalesef o zamanın muhalefeti olan Demokrat Parti, köy enstitülerinin kapatılması için yoğun propaganda yaptı. Buna karşı koyamayan İnönü, bu saldırılara boyun eğdi. 1948`de kapatılma kararı alınan Köy Enstitüleri, 1952`de Demokrat Parti hükümeti tarafından tamamen kapatıldı. İşte bugün Güneydoğu anadolumuzda yaşananlar, o taprak ağalarının ve feodalizmin kaldırılamayışının sancılarıdır...

  • Cuma 20.4 ° / 10.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 15.7 ° / 6.3 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Pazar 14.7 ° / 3.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı