“İstanbul Maltepe Vasfı Rıza Zobu İlkokulu Öğretmeni Mehmet Sarı, okula kravatsız gittiği gerekçesiyle İlçe Kaymakamı Necip Çakmak’ın sözlü saldırısına ardından korumalarının fiili saldırısına uğradı.
Öğretmen Sarı, İlçe Milli Eğitim Müdürü ve İlçe Kaymakamının okul müdürünü ziyareti sırasında bir yardım kampanyasıyla ilgili okul müdürüyle görüşmek için kapıyı çaldı. Odaya giren Sarı, ziyaretçileri fark edince geri çıkmak istedi. Bu sırada öğretmen Mehmet Sarı’nın kravatsız olduğunu gören Maltepe İlçe Kaymakamı Necip Çakmak, ‘Ne biçim öğretmensin, berduş gibi dolaşıyorsun’ ifadelerini kullandı. Sarı, ‘İyi bir öğretmenim. Sendikamın kararına uygun olarak kravat takmıyorum’ yanıtını verdi. Kaymakam Çakmak, bu yanıt üzerine öğretmen Sarı’nın üstüne yürüyerek ‘Daha da cevap veriyorsun. Bu odadan defol’ dedi. Süren diyaloglar sonrası koridora çıkan Sarı, bu defa öğrencileri ve öğretmen arkadaşları önünde Kaymakam korumalarının fiili saldırısına uğradı. Korumalardan biri tarafından tartaklanan Sarı, saha sonra okula gelen iki polisle birlikte karakola gitti. Sarı, karakolda kendisinin mağdur olduğunu söyleyerek şikâyetçi oldu. Polisler öğretmenin ifadesini aldıktan sonra serbest bıraktı.”
***
“www. kamuajans.com” adlı sitenin BirGün gazetesine dayanarak verdiği 19 Aralık 2014 tarihli bir haber bu...
Mağdur arkadaş Eğitim-Sen Üyesi... Dolayısıyla da Eğitim-Sen yöneticileri konuyla ilgili olarak gerekli suç duyurusunda bulundular.
Ancak,
Hangi sendikadan olursa olsun...
Hangi inanca, hangi fikri yapıya sahip olursa olsun...
Bir öğretmeni, -hem de hakkı olan bir konuda- bu şekilde aşağılamak ülkede eğitim camiasını ve dolayısıyla da eğitimi bitirmekten, yok etmekten başka bir işe yaramaz!
***
Olayın manevi kısmı bir yana, gelelim yasal boyutuna:
5237 Sayılı TCK’nın 118. Maddesinde de, “Bir kimseyi karşı bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya, sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ayrıca cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir sendikanın faaliyetlerinin engellenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur” ifadesi yer almaktadır.
Ayrıca Anayasa’nın 90. Maddesi gereğince, “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası Antlaşmalar kanun hükmünde sayıldığından, sendikal faaliyetleri güvence altına alan ‘Sendikal Örgütlenme ve Örgütlenme Hakkının Korunmasına İlişkin 87 Sayılı İLO Sözleşmesi’, ‘Kamu Hizmetlerinde Örgütlenme Hakkının Korunmasına ve İstihdam Koşullarının Belirlenmesi Yöntemlerine İlişkin 151 Sayılı Sözleşmesi’, ‘Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşmenin 5. Maddesi’ usulüne göre yürürlüğe konulmuş iç hukukumuzdan kabul edilmiştir.
Danıştay ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin de sendikal faaliyetlere katılanlar hakkında disiplin soruşturması açılamayacağı ve disiplin cezası uygulanamayacağına dair kararları bulunduğu gibi, MEB’in 27.02.2012 tarih ve 17848 sayılı sendika eylemi konulu yazısında, sendikal faaliyetlere katılımın özür olarak kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
***
Öyleyse???
Kravat takmayınca adam olunmuyor mu?
