İlkokul 4. Sınıfa kadar Kale İlkokulunda oldukça başarılı bir öğrenim hayatım oldu. Şahidi, ilkokul öğretmenim Nefise Çetin´dir. Allah uzun ömür versin.
MKE Lojmanlarına taşındığımız için ilkokul 5. Sınıfta Mustafa Necati İlköğretim Okuluna geçtim. Orada da oldukça başarılı bir öğrenim hayatım oldu. Şahidi, öğretmenim Bekir Şahin´dir. Allah ona da uzun ömür versin.
6, 7, 8. Sınıflar yine Mustafa Necati İlköğretim Okulu. Takdir´den başka belgem olmadı. Yaşayan öğretmenlerime uzun ömürler, vefat edenlere rahmet dilerim.
Lise, Kırıkkale Anadolu Öğretmen Lisesi? İkinci mezunlarındanım. Orada da Takdir´den aşağı belgem olmadı. O okulda da yaşayan öğretmenlerime uzun ömürler, vefat edenlere rahmet dilerim.
Liseyi bitirir bitirmez. Marmara Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümünü kazandım. İstanbul biraz beni zorlasa da kazasız belasız okulu bitirip ilk görev yerim olan Konya-Ereğli´de görevime başladım.
Ardından Kırıkkale´ye gelince Kırıkkale Üniversitesi Tarih Bölümünde Yüksek Lisans yapıp gayet başarılı bir şekilde Kırıkkale Basın Tarihi üzerine tezimi tamamladım. Aynı yıl Kırıkkale Üniversitesi Tarih Bölümünde Doktora yapmaya başladım. Şu anda da tez aşamasındayım.
Öğrencilik hayatımın hiçbir noktasında ?İnek? olmadım; olanlardan da nefret ettim. Her yaşımda sosyal, her yaşımda girişken bir insan oldum. 10 yaşında dayımın mağazasında çalışmaya başladım. Ta ki üniversite bitinceye kadar her yaz tatilimi dayımın mağazasında geçirdim. Yoğunluğa göre eniştemin ayakkabı mağazasına yardımcı olup amcaoğlumla takılırken tüpçülük yaptım. Mağazalar dışında 15 yaşından itibaren Kırıkkale´de ve İstanbul´da televizyon ve radyo sektöründe kameramanlık, haber muhabirliği, DJ´lik yaptım. 2008´de köşe yazarlığıyla başladığım gazetecilik maceramı gazeteciliğin birçok alanında sürdürüyorum, hem de Milli Eğitim Bakanlığının onayıyla?Tabi bu arada 15 yıldır Milli Eğitim Bakanlığı´nın kadrolu İngilizce Öğretmeni olarak asli vazifemi sürdürüyorum. Aynı zamanda da 2008´den beri Yeminli Tercümanlık yapıyorum. Çok iyi derecede İngilizce ve az derecede Almanca biliyorum. Sertifika ve ödüllerimi saymak dahi istemiyorum!
16 yıllık evlilik hayatımın iki meyvesi olan çocuklarıma ve eşime de tüm bu işlerin arasında vakit ayırma gayretindeyim.
***
Öz geçmişimi buraya yazdığımı düşünenler için bu ön bilgilendirmeyi niçin yaptığımı anlatayım hemen:
Dedim ya, hiçbir zaman ?İnek? öğrenci olmadım.
Karakterim böyle bir duruma elvermediğinden olsa gerek, monoton bir öğretmen de olmadım hiçbir zaman. Öğretmenlik hayatımın hiçbir noktasında ?Sekiz buçuk-Üç buçuk? öğretmeni olmadım, olamadım, olamam da!
Ve bunca eğitimin, bunca bilginin, bunca görgünün, bunca tecrübenin ardından, Allah ömür verirse 28 Mart´ta 41 yaşına gireceğimi düşününce kendi kendime dedim ki, bunca çaba ne için?
***
Değerli bir büyüğümün teşviki ve gayretiyle Kırıkkale Üniversitesine Okutman, Öğretim Görevlisi ya da Basın ve Halklar İlişkiler Uzmanı olarak teklif edildim. Birkaç ay süren oyalamanın ardından ?Memuriyet? teklifi aldım!
Daha verimli olabileceğim bazı birimlere yönetici olmamla ilgili olarak yine aynı büyüğümün gıyabımda yaptığı girişimler neticesinde, şahsımla ilgili bazı kasıtlı siyasi propagandalar bu girişimin de sonuçsuz kalmasına sebep oldu. (Bu arada hatırlatmadan geçemeyeceğim: ?Ben kellemi koltuğuma alıp FETÖ´nün en güçlü olduğun zamanlarda onların amaçları ve ne halt olduklarıyla ilgili yazılar kaleme alırken bana muhalif olanlar ya da gıkını çıkarmayanlar şu anda hangi makamlardalar,? bilmeyeniniz var mı?)
Kırıkkale için yazıp çizdiklerimden dolayı birkaç siyasetçi büyüğümün takdirine ve teşvikine mazhar olarak Kültür Müdürlüğüyle ilgili yönetici kadrolara talip oldum. Boş kadrolara kurum içinden atamalar yapılacağı söylenerek önüm kesildi!!!
(Kimse kusura bakmasın, hiç de mütevazılık yapamayacağım!) Hiçbir zaman hakkım olmayan, beceremeyeceğim, altından kalkamayacağım bir işe talip olmadım.
Öyleyse, Habilhan Pehlivanlı´nın bu görevlere getirilmemesiyle ilgili olarak liyakati mi yetersiz, karakterinde mi sorun var, yoksa beceriksiz bir adam mı?
Yoksa sebep tamamen siyasi ya da Kırıkkaleli olmam mı birilerini bunca rahatsız eden?
Şaka yapmıyorum, Kırıkkale´de Kırıkkaleli olmak da son zamanlarda sorun teşkil eder hale geldi!!!
***
Bu güzel ülkenin 15 Temmuz sürecine nasıl geldiğini hatırlıyorsunuz değil mi?
Hiçbir vasfı olmadığı halde ülkemizin hangi güzide kurumlarına hangi FETTOŞÇULARIN getirildiğini unuttunuz mu yoksa? Merak etmeyin ben çok iyi biliyorum, çünkü o dönemlerde ANTİ-FETTOŞ yazılarımdan dolayı tehditler alıyordum!
Demem o ki, trene binerken asla demirden korkmadım!
?Yanılanlardan? hiç olmadım. Oysa dün ?yanılanlar? yanıldıklarını söyleyerek her türlü makamı işgal etmeye devam ediyor, bilmeyeniniz var mı?
***
Peki, 15 Temmuz gecesi yaşananların ardından meydanlarda şov yapan ?Riyakârları? ne yapacağız?
Türkiye Cumhuriyeti Devletine en az PKK, IŞİD ya da benzeri örgütler kadar zarar veren Fetullahçı Terör Örgütüne her türlü hizmeti yapanlar; ?Himmeti? aksatmayanlar, Bank Asya önlerinde şov yapanlar; dershanelerine, okullarına, sendikalarına ve derneklerine üye olarak makam mevki kapıp hâlâ yerinde oturanların riyakârlıkları devam ediyor, bilmeyeniniz var mı?
Her türlü düşüncemde dimdik durduğum, vatanımı gerçekten sevdiğim, gerçek bir Türk Milliyetçisi olduğum ve devletimin verdiği her türlü görevi yerine getirirken en ufak menfaat gözetmediğim için mi bunca ?çelme takmalar?? Zaman zaman verilen en ufak görevler bile kısa bir süre sonra ?ön plana? çıkarılmamam için hemen ortadan kaldırılıyorsa aklınıza başka ne gelir?
Merak ediyorum, birileri beni yeterince ?Millî ve Yerli? görmüyor mu yoksa?
***
Ne garip değil mi? Yaptığım şey ne kadar yüzsüzce, değil mi? Zorla görev istiyorum, değil mi?
Emin olun, yine yanılıyorsunuz? Bu yazdıklarımın tamamı aslında malumun ilamıdır. Zira ben kendimi bir örneklem olarak ortaya atarken aslında Türkiye´min acı bir gerçeğini ortaya koyuyorum. Spor Müdürlüğünde, Milli Eğitim Müdürlüğünde, Üniversitede, Sağlık Müdürlüğünde ve talip olduğum Kültür ve Turizm Müdürlüğünde neler döndüğünü ifşa ediyorum aslında bu yazıyla?
Ve ben sizlerle tüm bunları paylaşırken, ülkemin yeni bir 15 Temmuz yaşamaması için çabalarımı anlatıyorum. Sırf ?benden? diyerek ülkemin en önemli makamlarına getirilen FETTOŞÇULARIN ülkemizi ne hale getirdiklerini, aynı mantık devam ederse ülkemin yeni 15 Temmuzlara gebe olduğunu söylemeye ve bu konuda uyarıda bulunmaya çalışıyorum.
Her şeyiyle aynı özelliklere sahip 3 aday arasından kendi adamını seçip bir mevkie getir, saygı duyarım. Lakin benim yarı vasfımda bile olmayan bir kişiyi bir makama, bir mevkie getirirsen aklıma kötü şeyler gelir. İnsan düşünmeden edemiyor:
Allah korusun, yoksa 15 Temmuz gecesi Darbe Girişimi yapanlar aslında başarılı mı oldular? Ya da ülkemin en üst yönetim kademelerinde gerçekleştirilen ?Milli Mutabakat?, ?Yenikapı Ruhu? gibi isimlerle anılan birlik ve beraberlik ittifakına muhalif misiniz? Veya ülkemde hâlâ riyakârlık liyakatin üstünde mi???
Öyleyse Türkçemize hayırlı olsun(!) yeni bir kelime ürettim:
?RİYAKAT?
Ve hâlâ LİYAKAT, insanların RİYAKATE yetişemeyen derecedeki aşağılık vasıflarının bütünüdür!!!
