Ortadoğu?da dönen dolaplara sebep olarak ister petrolü, ister İsrail merkezli Yahudi iddialarını isterseniz güç kavgalarını ortaya atın sonuç nedense hep aynı noktaya varıyor:
Ortadoğu?daki Türkmen varlığının hiçe sayılması!..
***
Dünyada insanoğlunun ilk ayak bastığı yer olan Ortadoğu, Habil-Kabil olayından beri kardeş kavgalarının ve savaşların merkezi olmuş, barış yüzü görmemiş, bahtsız bir bölgedir.
Öte yandan dünyaya damgasını vuran her kültürün doğduğu ve geliştiği yöre olan Ortadoğu, enerji kaynaklarıyla da ?akbaba ve sırtlanların? da her daim ağızlarını sulandırmıştır.
***
1991 yılında Saddam Hüseyin?in Kuveyt?e girmesini bahane eden ABD kuvvetlerinin Irak?a çıkartma yapmasıyla başlayan süreç ise çok daha vahim çok daha ciddî sorunların başlangıcı olmuştur.
Çünkü o güne kadar uzaktan ve dolaylı müdahalelerle bölgede hâkimiyet savaşı veren emperyalist ülkeler, alenen emellerini ortaya koymuş ve başta ABD olmak üzere, İngiltere, Almanya, Rusya ve tabi ki İsrail ajanları bu topraklarda fink atar hale gelmiştir.
***
Birinci Dünya Savaşında Osmanlı Devletine karşı yine bu devletlerin kullandıkları Arap ve Kürtler bu kez doğrudan başrol oyuncusu haline gelmiş, İsrail?in ?Vaadedilmiş Topraklar? safsatasına hizmet etmek için kendi çıkarlarınaymış gibi gösterilen oyunlara alet olmuşlardır.
Öyle ki, Saddam?ın Halepçe?de yaptığı Kürt katliamının müsebbipleri sanki Türkmenlermiş gibi, 1991 yılından itibaren ABD güdümünde sessiz ve derinden başlatılan Türkmen katliamının baş aktörleri de Kürtler oluvermiştir.
Sadece sessiz katliam da değil?
Bölgeyi Türkmenlerden temizleme(!) politikası ve bu amaçla kitleler halinde Kürtlerin Türkmen şehirlerine yerleştirtilerek buraların Kürt şehirleriymiş gibi gösterilmesi; nüfus ve emlak kayıtlarının tutulduğu binalara yapılan kasıtlı saldırırlar; geceleri belirlenen Türkmen evlerine gündüzleri yapılan ve bireyselmiş gibi gösterilen saldırılar, yapılan çalışmalardan sadece birkaçı?
Yüzlerce yıllık Türkmen şehirleri Kerkük?ün, Musul?un, Telafer?in, Süleymaniye?nin ve hatta Erbil?in Kürt şehirleriymiş gibi gösterilip, ABD tarafından kurulan Irak hükümeti tarafından özerk bölge olarak Barzani?ye tahsis edilen sözde Kürt bölgesine (Kuzey Irak) dâhil edilmek istenmesi de oyunun son perdesidir.
***
Peki, yapılan sadece nüfus asimilasyonu ya da yasal(!) işgal mi?
Ne yazık ki değil!
Başta da ifade ettiğim gibi,
Gerek emperyalist ülkelerin gerekse onların maşalarının en büyük ideali, bölgedeki Türkmen varlığını yok etmek!
Arkasından ne gelecek?
Elbette ilk hedef Türkiye!
İşte size ispatı:
Yeni hedef Suriye ile son dönemlerde ?ilhak? mevzuu konuşulabilecek kadar samimi olan Türkiye?nin arasını açma çabaları!
Suriye?yi karıştıran sanki Türkiye?ymiş gibi gösterilme çabaları?
Ve Türkiye?ye karşı bir koz olarak kullanılan yine bir Türkmen şehri Halep meselesi!.. (Devamı yarın)
