OSMAN ÖCAL


PKK Terör Örgütünün Tunceli Çıkmazı–5

PKK Terör Örgütünün Tunceli Çıkmazı–5


Terörist başının avukat görüşmelerine ve örgütten ayrılan veya dışlanan bazı militanların beyanlarına göre iç infaz sayısının 15 bini aştığı belirtilirken ‘Bekaa Cehennemi’ olarak adlandırılan yer için ‘‘Bekaa Vadisi kazılsa her yerinden ceset fışkırır’’ ifadesi kullanılmaktadır.

Osmanlıdaki ‘jurnalcilere’ benzetilen ve direk terörist başına bağlı olan örgüt içindeki HPP gizli yapılanması bazı ileri düzeydeki elemanın öldürülmesinden sorumlu tutulmaktadır.

Kan ve korku üzerine kurulu bir yönetim anlayışı esastı. Bütün eli silahlı teröristlerin PKK’lı, PKK’nın da ‘apocucu’ olması terörist başının tek isteği idi. Ters düşenler ve söz hakkı verilmeyenler ise bire birer infaz ediliyordu. Geçtiğimiz aylarda heykeli dikilen teröristin ölümü bile hala esrarını korumaktadır.

Sözde komutan olarak nitelenen birisinin anlatımına göre PKK kampındaki cezaevinde cezaları kesinleşmiş ama birisinin yeniden ifadesinin alınması gereği ortaya çıkar, bunun üzerine görev kendisine verilir. 12’si idam edilmiş 28’i akıbetini bekleyen, penceresi dahi olmayan bir buçuk metre karelik hücrelere ifade almaya gittiğinde terörist başının Şam’da olmasını fırsat bilip diğer mahkûmları da yeniden sorgulamak ister. İlk mahkûm Tuncelili gençlik döneminden tanıdığı birisi çıkar, Dev-Sol militanıdır. Önce Yunanistan sonra Lübnan ardından Bekaa. Suçu ise Türk sol hareketinden gelmiş olması ve örgüt yeminini ‘apocu’ yemini gibi yapmamasıdır. İlk sorgulamalarında vücuduna dökülen yanık naylon izleri vardır.

Sorgulama esnasında yanında bir de yardımcısı vardır. Yardımcı cezaevi ve infazını bekleyen tutsakların durumunu ilk defa Perinçek’in kampa geldiğinde onlara refakat ederken görmüştür. Ve tutukluların tamamı ‘İkibine Doğru’ dergisinde ajan olarak tanıtılmıştır.

Yine sözde Komutanın anlatımına göre: Sol örgütlerle bağlantısı olan tutukluları sorgulama esnasında öğrendiği bir diğer olay. İki kişi soruşturma amaçlı Filistinlilerin İsrail saldırılarına karşı yaptıkları mağaraya alınırlar. Burada akıl almaz işkenceler sonrası baygın düşen tutuklular içerde hapsedilerek akademiye dönülür ve unutulur. On yedi gün sonra hatırlanıyor ve mağaraya gidilir. Ancak gördükleri ağır işkenceler sonrası zaten halsiz düşen tutuklulardan biri açlığa ve susuzluğa daha fazla dayanamadığından ölür. Sağ kalan tutuklu erken ölenin baldırındaki eti koparıp yiyerek ayakta kalmaya çalışıyor, neticede oda ölür.

Bir diğer zatın anlatımına göre ise PKK’lı bir yöneticinin: ‘‘Bütün Dersimliler alçak ve şerefsizdir” sözünü de örnek vererek ‘‘PKK tarihi Dersim’e ve Dersimlilere ihanet tarihidir’’ diyecektir.

Bekaa cehenneminin tanıklarından bir bayan teröristin anlatımında ise: ‘‘Her gün rutin bir şekilde 4–5 kişiyi çıkarıyorlardı. Sonra bunlar kurşun yağmuruna tutuluyordu. Onlar can verirken 450–500 kişi hep bir ağızdan ‘…’ diye slogan atıyordu. Bu vahşet tablosundan sonra da hepimiz spora çıkıyorduk. PKK’nın acı gerçeğinin tanığıyım ben.’’ diyor. Ayrıca beraber bir mahzene gömülen iki mahkûmun kırk gün sonra mahzenin açılmasıyla birbirlerini yiyerek öldüklerinin görüldüğünü anlatıyor.

Bekaa ölüm kampında teröristlere ilk eğitimlerini Filistinli komutanlar vermiştir. Filistin’e özgürlük diye diye yırtınanlar için bir anlam ifade eder mi bilmiyorum.

Terör örgütü Şafi Kürt göçü de sağlayarak belediye başkanlığını kazanıp, özellikle Avrupa ve İstanbul’da Alevi derneklerine sızmayı başarmış olsa da örgüt içi hesaplaşmalar ve doğurduğu,  örgütün iç yüzünü dışa vurumlar örgütün bir Tunceli çıkmazına doğru sürüklenmiş olduğunu göstermektedir.  Bütün bu olaylardan kimler nasıl etkilenecek zaman gösterecektir. Dileriz ki Alevi Türkmen kardeşlerimiz herhangi bir oyuna gelmez, hak taleplerini yasal yollarla aramaya devam eder.

Örgüt içinde bulunmuş Zazaların örgütü Şafi Kürt faşistler diye tanımlayıp eleştirmesi, hatta örgütten kendi rızaları ile ayrılmış bile olsalar Türk ulusu açısından onlara haklılık payı vermez. Binlerce kişinin kanında hep beraber elleri vardır. Terörün ırkı ve dini yoktur. İster Hanefi, ister Şafii, ister Alevi, ister ateist, ister Zerdüşt; ister Kürt, ister Zaza olsun fark etmez.

Bu yazıyı kaleme almaktaki amacım; terör örgütünden ayrılıp örgütün iç yüzünü açığa vuranların Türk ulusunun başına farklı bir bela açar mı, okuyucuyu düşünmeye sevk etmektir.

  • Salı 24.9 ° / 7.9 ° Güneşli
  • Çarşamba 25.4 ° / 10.5 ° false
  • Perşembe 25.7 ° / 13.5 ° Güneşli