Birçok insanın makam ve mevkisinden güç alıp böbürlenerek gezdiği, hatta toplantı ve oturumlarda, takdimlerde şu andaki makam ve konumu söylenmediği veya eksik söylendiği için çevresine tehdit ve gözdağı veren kişileri hatırladığımızda,Sayın Milletvekilimiz Seyit Ahmet Göçer´in mütevazı hoşgörülü tavrı daha iyi anlaşılacaktır.
Sayın vekilimiz Arife Günü parti teşkilatı ve çalışanlarına Kırıkkale Öğretmen evinde bir iftar yemeği verdi. Davetlileri kapıda karşıladı. Davete icabet eden tüm misafirler ya Başkanım ya da Seyit Başkanım diyerek içeri girdiler. Sadece Sayın Vekilim diyen herhâlde benden başka kimse olmadı. Seyit Başkanın (milletvekilimizin) yüzünde hep bir gülümseme ve alçak gönüllü, samimi şekilde kimine ağabey, kimine amca ve yaşıtlarıyla şaka yaparak karşılaması, herkesi etkilemişti. Son üç veya dört yıldır ben de kendisiyle yakın münasebetlerim oldu. Bir kere bile kimseyi kırıp haddini aşan bir söz söylediğini duymadım.Tüm sabit ve cep telefonlarını, meclisteki oda numaralarını mesajla halka duyurması, toplum içinde farklı bir vekillik yapacağı fikri doğmuştur.
Sayın vekilimiz hangi makam ve mevkie gelirse gelsin tanıyanlar ona hep´´Seyit Başkan´´ diye hitap edeceği sanılıyor.Teşkilatın en alt basamaklarından en üst mertebesine çıkarken anlının teri ile ve hak ederek çıktığını herkes biliyor. Her zaman Kırıkkale halkı ile beraber olmuştur. Kırıkkalelinin tüm düğün, bayram ve acılı günlerinde yanında olmuştur. Kırıkkale´yi sadece siyaset yaptığı zamanda gelip, sahte davranışlarla birliktelikler oluşturmamış, her zaman onların içinde ve yanında olmuştur.
Partiler, içinden çıkanları ve beraber yaşadıkları insanları aday ederse onunla başarılı olacağını unutmamalıdır. Seçimden seçime gelip, seçim bitince sıvışan siyasetçileri artık yerel halk istemiyor.´´ Bulunmayacak Bursa Kumaşı´´ gibi seçim zamanı dışardan gelen siyasetçiler hep kendilerini ?´Kaf Dağında´´ zannediyorlar. Üstelik en son konumu ve makamı ile hitap edilmeyince halkı azarlayıp ne kadar büyük adam olduğunu göstermeye çalışıyorlar.
Bu yazıyı niçin yazdım:
Bu yazıyı sayın vekilimize yağcılık olsun diye yazmadım. Devlette yaklaşık otuz sekiz yıl çalışarak emekli oldum.´´ Artık güverip bostan olacak halimde yok.´´ Bunun için yazsaydım, amacım bu olsaydı, iktidara yazardım vede iktidarın milletvekillerine yazardım. İlerde yazılması gereken olumsuzluklar olursa onları da yazacağımı herkesin bilmesini isterim.
Toplantılarda takdim edilirken şu andaki makamı tam olarak takdim edilmediği için sunucuyu azarlayan,siyasetçilere örnek olsun diye yazdım.
Gücünü ve kuvvetini makamından alanlar için yazdım.
Şişerek, kabararak, kanatlanarak kendinden başka herkesi küçümseyerek siyaset yapanları tanıyın diye yazdım.
Adam olmadığı halde adam gibi görünenler için yazdım.
Kimse Kırıkkale ve Kırıkkalelileri hor görüp küçümsemesin diye yazdım.
Vekilim, size ne kadar çok´´ Seyit Başkanım´´ diye hitap ederlerse sizin makamınız ve konumunuz daha yükseklere gideceğe benziyor. Halkımız gösterişli ve zengin olanı seviyormuş gibi gözüküyor da, aslı olan alçakgönüllü ve halkla elele, kol kola olan siyasetcileri seviyor.Şu anda ki hal, hareket, halka olan davranışınız ve´´havle gidişiniz´´ çok güzel. Allah,yolunda bahtını da açık etsin.
Sayın başkanım (vekilim) siz büyüdükçe küçülmeye çalıştığınız müddetçe bu millet sizi çok yukarlara taşıyacak, size yol verecek. Seyit Başkan, sadece Kırıkkale´nin ve Kırıkkalelinin değil tüm ülkemizin ve ülkücü camianın milletvekili olacaktır.
