?Köprüyü geçene kadar?? mı demek istersiniz?
Yoksa?
Bir oy fazla alabilmek için bin bir türlü şirinlikten kaçınmayan siyasetçi adaylarımız hep böyle kalacaklar mı acaba?
Caddede, sokakta, yolda?
Simitçi, kahveci, gazozcu demeden selamlaşan, konuşan, ilgilenen adaylarımız ya da aday adaylarımız, meclisin kapısına bir kez yüz sürüp geldikten sonra da aynı tavırları gösterebilecekler mi acaba?
Hatta bir daha ne zaman gelecekler dersiniz?
Gördüklerimiz, yaşadıklarımız buna örnek değil mi sizce?
Bazı istisnalar haricinde, kaç tane siyasetçi adayı, seçildikten sonra da onu seçenlerin arasına karışıp bir kahvehanede çay içiyor?
Ya da kaç tane esnafın işyerine girip, hal hatır sorup bir çayını, kahvesini içiyor?
Uzaktan, kibir dolu, göstermelik, samimiyetsiz göz ucu selamlarına ya da gösteriş dolu, tribünlere yönelik etrafında kalabalık toplama oyunlarına benim karnım tok!..
***
Ülkemiz seçim sürecine iyiden iyiye girmeye başladı.
Aday adayları birer birer ortaya çıkıyor.
Tabi bu arada önseçimle adaylarını belirleyecek partilerin aday adayları delegelerinin peşinden ayrılmaz oldular. Ne de olsa o delegeler sayesinde aday olabilecekler belki de?
Genel Merkez tarafından belirlenecek aday adayları ise basın-yayın kuruluşları aracılığıyla kendilerini göstermenin çabasına düştüler bile? Orada da önemli kriterlerden bir tanesi toplum içerisindeki popülarite ya?
***
Sözüm, samimi olanlara değil asla?
Sözüm, seçildikten sonra da seçmenine karşı tavırlarını asla değiştirmeyecek, herkesle birebir ilgilenecek ve seçim öncesi ?sülale künyesini? okuyabildiği seçmeninin en azından adını soyadını hatırlayabilecek ve hasbelkader işi düştüğünde çalan telefonlarına cevap verecek olanlara da değil?
Benim sözümün kime ya da kimlere olduğunu herkes çok iyi biliyor.
Ha? Kastım özellikle bir şahıs ya da bazı şahıslar değil; benim sözüm, eleştirdiğim karaktere sahip herkese!
