İş çıkışında Sulakyurtlu eski bir tanıdıkla karşılaştım. Hoşbeşten sonra yakındaki bir çay ocağının önüne oturduk. Hal hatır sorduktan sonra bayrak rengi çaylarımızı yudumlarken söz dolandı temeli yeni atılan Sulakyurt Barajına geldi. Barajdan 26 bin dönüm arazinin sulanabileceği belirtiliyor, epey araziniz sulanabilir artık dediğimde ?? Biz akarsudan zaten arazimizi suluyorduk, bundan sonra paralı sulayacağız bizden çok diğer köylerin yararına olacak.?? Dedi.
Yapılan yatırımın faydalı olacağını, Sulakyurt ve köyleri için önemli bir proje olduğunu konuşurken söz dolandı adliyenin kapatılması konusuna geldi. Türkiye genelindeki bazı adliyelerin dosya azlığından kapatılması söz konusu olunca 40 civarında çalışanı olan Sulakyurt adliyesi de kapanacak adliyeler arasında yer almıştı. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulunun 15.06.2012 tarih ve 347 sayılı kararı ile de Sulakyurt?un da içinde olduğu kapanacak 146 adliyenin listesi yayınlanmıştı.
Bir merci ki düşünüp taşınıp bir karar alıyor, aldığı kararı uygulamaya koyacağı sırada itirazlar yükseliyor, arkasından siyasiler devreye giriyor. Doğacak olumsuzluklar bir bir sayılıp dökülüyor ve alınan karar yeniden gözden geçiriliyor. Geçmiş yıllarda tekrar köye dönüştürülen beldeler konusunda olduğu gibi.
Sulakyurt adliyesinin kapanması ile özellikle köylülerin büyük sıkıntılar yaşayacağı aşikâr olduğundan Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can?ın çabalarıyla adliye kapanmaktan kurtuluyor.
Yine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulunun 22.06.2012 tarih ve 383 sayılı kararı ile birleştirilmesinin iptaline ve faaliyetlerinin devamına karar verilen 44 adliye arasında Sulakyurt da adını yazdırıyor. Sulakyurt ve köylüleri adına Sayın Ramazan Can?a teşekkür ediyoruz.
Yurdun birçok yerinde okul bulunmazken ve henüz bir belde konumunda iken Sulakyurt?a yatılı bölge okulu açılmış. 1960 yılında ilçe statüsüne kavuşmuş, yeni okullar açılmış. Ama eğitime bakış açısı pek iyimser olmadığından yetiştirdiği aydın ve bürokratı yok gibi. Diğer taraftan siyasetçi de yetiştirememiş. Oy potansiyeli az olduğu için hakkını hep diğer ilçelere kaptırmış ve bu güne kadar hep el umuduyla yaşamış.
İlçeye halka iş olanağı sağlayan ne bir işyeri açılmış ne doğru dürüst bir devlet yatırımı yapılmış. Tırnağı olan başını kaşımış olmayan diğer bölgelerden seçilmişlerin ve bürokratların umuduna yaslanmış.
El umuduyla yaşamak beraberinde korkuları da getirmiş. Tanıdıkla sohbetimiz ilerledikçe nüfusunun azalmasından dolayı ilçeliğinin bile düşebileceğini söylemesi bunun bir göstergesi olsa gerek.
Hükümetin, nüfusu belli bir sayının altına düşen ilçelerin ilçeliğinin alınması gibi bir çalışması var mı bilmiyorum ama adliyelerin kapanması, beraberinde diğer bazı kurumların kapanmasına sebep olacağından nüfusu köy nüfusuna inen ilçelerden de kaymakamlığın alınması gündeme gelebilir.
Sulakyurtlu bu korkuyu yaşıyor. Sulakyurtludan da vergi alan devlet olarak, tüm Türkiye?nin yöneticisi hükümet olarak ve Sulakyurt seçmenin de oyunu alan Kırıkkale milletvekilleri olarak Sulakyurtlunun bu korkuyu yenmesini sağlayabilirsiniz. Nasıl mı; benden bir öneri: Hem nüfusu artırmak, hem ilçeyi birazcık canlandırmak, esnafına birazcık katkı sağlamak adına diğer ilçelere götürdüğünüz gibi Kırıkkale Üniversitesine bağlı bir yüksek okul açarak başlayabilirsiniz.
Sahi Sulakyurt gibi nüfusu azalan ilçelerimizin ilçelikleri düşebilir mi. Böyükler bilir.
