SERDAR BOZDOĞAN


Topun yalçın olsa da barutun samandan olunca hiçbir mücadelede zafer kazanamazsın


?Birinci adamlar güneşi, ikinci adamlar gölgeyi sever? diyen George B. Shaw, aslında bu teoriyi strateji dehası Metehan´ın hayat öğretilerini araştırarak aldığı bilinmektedir.

Nitekim birinci adamlar güneş gibidir. Çünkü birinci adam liderdir. Kim nereden, nasıl ve ne zaman bakarsa baksın ilk göreceği veya görmek istediği güneştir (lider).

Gölge ikinci adamdır. Gölgenin işlevsel görevi güneş ısısının devamlılığını sağlamak üzere verilen veya belirtilen istikamette ferahlığı temin etmek için çalışmaktır.

Bunu devlet sistemine bakarak ele aldığımızda güneş lider (başkan) gölge ise onun işlerini yapan danışmanlarıdır.

Hâlihazırda aynı strateji bütün dünya devletleri tarafından hassas bir şekilde uygulanırken devlet başkanı (cumhurbaşkanı) ne kadar başarılı ise bu başarının büyük çoğunluğu ona çalışmalarında yardım eden kaliteli danışmanları tarafından sağlanmaktadır.

Hâlihazırda aynı strateji bütün dünya devletleri tarafından hassas bir şekilde uygulanırken devlet başkanı (cumhurbaşkanı) ne kadar başarısız ise bu başarısızlığın büyük çoğunluğu ona çalışmalarında yardım eden ekebil ve kibir hastalığına yakalanan şöhret sevdalısı danışmanlar tarafından sağlanmaktadır.

Olumlu ve olumsuz yönde ela alınan konudan hâsıl olan sonuç liderin danışacağı kişilerin mutlak suretle devlet kökeninden gelen ve alanında bilgi sahibi olan ve mümkünse siyaset mecrasına da hiç girmemiş sadece milli ilkeler eksenli işlevsellik içerisinde olanlardan bir o kadar da halkla ilişkiler hususunda güçlü bir ağa sahip olan, zamanı iyi yöneten ve randevu uyum ve dönüşüm niteliğine sahip olanlardan olması lazımdır.

Ülkemizi ele alacak olursak?

İyi ki Recep Tayyip Erdoğan gibi bir cumhurbaşkanı (lider) var.

İlçe başkanından il başkanına, belediye başkanından milletvekiline, bürokratından baş(taş)danışmanına varıncaya kadar herkesin işi yüklediği bir adam var.

Ülkemizde bir hadise olur cereyan eder, sonrasında bir takım ilgililer sadece boy göstermek için meydana çıkar ve sadece şahsi propaganda işlemi ile süreci geçirip sonuca ulaşmadan önemli bir toplantı bahanesi ile mahalden ayrılırlar.

Örneğin bir vatandaş demokrasi istiyorum dediğinde, ona dönüp yol ve köprü yaptık derseniz sınıfta kalırsınız. Önce o vatandaşı anlamak, anımsamak, analiz etmek ve konunun değerlendirmesi ile mülahaza eşliğinde onu aydınlatmak varken bu güzel hamleye zaman bulamayanların ülkeye kazandıracağı bir başarı olamaz.

Ama konunun çözümü ile hiçbir uzmanlığı olmayan, geçmişten günümüze partisel propaganda ile belirli bir seviyeye gelen (getirilen) konu üzere soru sorulduğunda bilgisi olmadığı için cevap vermekten kaçınan insanların üzerinden sorunların çözülemeyeceğini devletimiz ve onu yönetmekle mükellef meşru hükümetimizin bil hassa cumhurbaşkanımızın görmesi gerekmektedir.

15 Temmuz darbe girişiminde milletin sahaya inip devletini ve meşru hükümetini savunması ile tanklar sokakta iken onları kovalayan halkın arasında görülmediği gibi bu hadiseyi önceden okumak ile mükellef baş(taş)danışmanlar ne iş yapar, ne işe yararlar?

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın yakın zamanda partisinin başına geçmesine sayılı günler kala yeni dönemde

Devletin bekası?

Milletin selameti?

Ülkenin refahı?

İçin gerekli olan bir dizi yenilikleri gerçekleştirmesi gerekmektedir. Öncelikle olayları analiz edemeyen, teori oluşturamayan, strateji üretemeyen baş(taş) danışmanlardan ve parti temsilcilerinden her türlü baskı ve her hatır gönül sitemine rağmen dik durup bir an önce kurtulması gerekmektedir.

Yerlerine devletin ana stratejisine vakıf, hukuk, kamu yönetimi, bürokrasi, uluslararası ilişkiler, yerel yönetimler, halkla ilişkiler, basın, yayın, enformasyon, finans, emniyet, güvenlik ve diplomasi hususunda uzman ( milli bir duruşa, milli bir görüşe ve milli bir ruha sahip ) şöhret hastalığından ve ekranlardan uzak kişilerin getirilmesi lazımdır.

Uluslararası ilişkiler konulu büyük bir panelde konuya hâkim akademisyenler salonun arka bir köşesinde varlıkları unutulmuşçasına hadiseyi izlerken protokol sırasında oturup kürsüye davet edildiğinde konu ile hiç alakası olmayan konuşmalar yapıp sırf makamın hatırına alkışlar ile gururu kırbaçlanarak ne kadar da güzel konuştunuz diyerek yalan iltifatlar ile avutulurken bu ve benzeri çalıştaylardan hâsıl olan sonuçları uygulamaya aldığımızda üretilen teoriden gerçekleşen stratejinin hedefe ulaşmaması ile kaybettiğimiz devletin gücü ve ülkenin kuvveti olmaktadır.

Yakın zamanda gerçekleşen referandum sürecinde ki gözlemlemeden yola çıkarak konuyu ela aldığımızda yine ilgili kişilerin pervasız ve plansız hareket ederek süreci aydınlatmak yerine daha da buhranlı karanlığa sevk ettiği herkes tarafından bilinmektedir. Bu şahıslar susmuş olup sadece cumhurbaşkanı konuşmaları yayılsaydı daha farklı ve pozitif sonuçların alınacağı velhasıl bu kişilerin halkla ilişkilerde güçsüz olduğu görünmektedir.

Eğer içerisinde bulunduğumuz süreç normalin ötesindeyse?

Eğer içerisinde bulunduğumuz coğrafya ateş çemberiyken biz bu ateşten kurtulmak istiyorsak?

Eğer ülkemiz kalkınma yolunda emin adımlarıyla ilerlemesi hedefindeysek?

Eğer muasır medeniyetler seviyesini arzuluyorsak?

Eğer değişen yüzyıl içerisinde ülkemizin emperyalizm baskısından kurtulmasını hedefliyorsak?

Eğer milli bir ilke ve milli bir prensipler içerisinde ilerlemeyi istiyorsak?

Buna ilk olarak işe yaramaz cazgırlar ile küreselcilerin artıklarını devlet stratejisinden temizleyerek vatanımızı içerideki düşmanlardan (FETÖ vb. örgütlerden) kurtarmamız lazımdır.

Devlet aklı ile milli ilke ve prensipler içerisinde ve milli bir konsept içerisinde hareket etmek gerekmektedir.

Topu yalçın olanın barutu samandan olursa hiçbir mücadelede zafer kazanılmaz.

Tarih tekerrürden ibarettir, lakin sadece akıllılar ibret alır.

  • Cuma 23.2 ° / 11.5 ° Güneşli
  • Cumartesi 23.2 ° / 8.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazar 19.8 ° / 6.7 ° Güneşli