Yıllar önce tarlalarda, özellikle de yetiştirmesi zor olan pancar işinde çalışmak üzere göçebe olarak gezerlerken Balışeyh?te de birkaç yıl konaklayan Vanlı Kürt vatandaşlar daha sonra bu ilçemizde uzun süreli olarak konaklamaya ve sonunda da yerleşmeye başladılar.
Zaman içerisinde, doğal süreç, bu vatandaşlarla Balışeyh ya da çevre köylerinde yaşayanlar arasında kız alıp vermeler başlayınca da ister istemez ortaya akrabalık ve hısımlık bağları çıkmaya başladı. Aradan geçen 15-20 yıllık süreçte bu durumdan ciddî anlamda rahatsızlık duymayan Balışeyhliler ve çevre köylüler, aslında bir anda ortaya çıkan bu ?in-law? (İngilizce?de evlilikler sonunda ortaya çıkan akrabalık bağlarını ifade etmek için kullanılan bir ektir. Ör: mother-in-law ?kayınvalide?, gibi?)akrabalıkları da çabucak benimsediler.
Zira Balışeyh ve havalisinin çoğu Türkmen kökenlidir ve sıcak, samimi, akraba canlısı, misafirperver kişilerdir.
***
Ancak, ne yazık ki, bir zamanlar üç kuruş para ve ekmek için buralara yerleşen, ?ekmeğinin derdinde? görünümündeki Vanlı Kürt vatandaşların hepsi aynı samimiyeti, aynı iyi niyeti göstermediler.
Zamanla çoğalan nüfuslarıyla bölgede baskı ve hâkimiyet kurma çabalarına girişen kimi ?Vanlı Balışeyhliler? zaman zaman huzuru bozucu hareketlere de bulaştılar.
Şu anda Balışeyh Belediye Başkanı olarak görev yapan Ali Dedelioğlu ile ilk seçildiği günlerde yaptığımız görüşmelerde, en çok yakındığı konulardan bir tanesinin -özellikle- ?bu vatandaşlardan? su faturalarını tahsil edememek ya da kaçak su kullanımı olduğunu belirtmişti. Daha sonra ise yapılan çalışmalarla bu faturalar tahsil edilmeye başlanmış ve bu sayede belediyeye 15-20 bin TL ekstra gelir sağlandığını ifade etmişti.
2004 yılında Balışeyh?te bir ev düğününde iki dakika başından ayrıldığım aracımın (o kalabalıkta) camı kırılarak içinden kız kardeşimin ve benim çantalarımız çalınmış, olayı soruşturan dönemin Balışeyh Jandarma Karakol Komutanı Başçavuş imalı bir söz söylemişti: ?Bunu yapan(lar) biliniyor ama bulunması çok zor!? (Gerçekten de henüz bulunamadı!!!) Sonraları kendi yaptığım araştırmalar sonucunda da ?bu vatandaşlardan? bazılarının gerçekten de bu tarz organize işlere bulaştıkları sonucuna ulaşmıştım.
***
Balışeyh, 2500-3000 kişinin yaşadığı, kasaba bile olması çok zor bir ilçemizdir.
Benim köyümün (Mehmetbeyobası) de 1996?da bağlandığı bu küçük ve şirin ilçemiz, halkının çoğunluğu tarımla uğraşan ve Ankara-Samsun (E-23) karayolu üzerinde olmasına ve Kırıkkale?ye yalnızca 25 kilometrelik uzaklığına rağmen bir türlü gelişme gösteremeyen ?öylesine? bir ilçemiz.
Belki ilçe olarak çok fazla özelliği yok ama yetiştirdiği devlet adamları, milletvekilleri, bürokratlar, akademisyenler, eğitimciler, sanatçılar ve yöneticiler ülke siyasetine ve yönetimine her zaman yön vermiş, hatırı sayılır kişilerdir.
Tarihi, Kırıkkale il merkezinde çok çok eskilere dayanan Balışeyh, sahip çıkıldığı takdirde Kırıkkale?nin önemli tarih, kültür, sanat ve mesire merkezlerinden bir olabilme potansiyeline de sahiptir.
***
Fakat yukarıda bahsettiğim sorunlar Balışeyh?i her geçen gün daha itici bir hale getirmektedir ve buna sebep olanlar, o komutanın da ifade ettiği gibi ?bilinmekte ama bulunamamaktadırlar?.
Bizler misafirperver insanlarız ve kimseyle herhangi bir derdimiz yoktur. Ancak, misafir misafirliğini bilir, ?dağdan gelip bağdakini kovmaya kalkmazsa!?
***
Van Depremi sonrası, geçtiğimiz hafta 35 aile daha Balışeyh?e göç etti.
Bunun böyle olacağını, depremin ertesi gün söylemiştim!
Az önce de ifade ettiğim gibi ?edep dairesinde? yerleşen, yaşayan ve rızkının peşinde koşan hiç kimseyle bu halkın bir derdi olmaz.
Ancaaaakkkkk!!!
?
