Geçtiğimiz yıl patlak veren fahiş et fiyatlarının önlenebilmesi için bir tedbir olarak getirtilen ithal danaları hatırlıyorsunuzdur.
?Anguları??
Hani, tarım ülkesi Türkiye?ye getirtilen ithal danalardan bahsediyorum.
Hani, şu domates tohumunu, Kırıkkale kadar tarım arazisi olmayan, suyunu denizden ve kuyulardan damıtarak elde eden İsrail?den alan Türkiye?
Buğday?ı Bulgaristan?dan, Sarımsağı Çin?den, Patatesi Brezilya?dan ithal eden Türkiye?
***
Geçtiğimiz günlerde Yozgat Sorgun?da krediyle mandıra sahibi olan bir gariban çiftçi de Avustralya?dan getirilen?anguslardan?alıyor, Et Balık Kurumu aracılığıyla.
Garibim ne bilsin?
Soyunu sopunu araştırmadı ya ?angusların?; tutmuş almış etinden sütünden faydalanmak için.
?Ve acı son:
?Anguslarda? akciğer rahatsızlığı var?
Sabah kalkıyor ki, dün hastalanan ?angus? sabaha mevta!
İnsanın ?vay angus vay? diyesi geliyor?
Hayvanın suçu ne?
***
Sanırım bu hayvanları ithal edenler ?Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz? atasözünü hiç duymamış.
Ya da ?Taşıma su ile değirmen dönmeyeceğini? pek bilmiyorlar.
Yazık değil mi garibana?
Allahın ?angusunun? sağlık kontrolünü o mu yapsın?
***
Domuz gribi aşısından, kene ilaçlarından daha ders almadık mı yoksa?
Daha ne zaman akıllanacağız bilmiyorum ki?
