OSMAN ÖCAL


Verdikçe İsterler (1)

Verdikçe İsterler (1)


Yediği Türk yumruğunun acısını asla ama asla unutamayan batı, tarih boyunca öç alma sevdasından vazgeçmemiş ve ne zaman basiretsiz kişiler yönetime geldi öcünü almış, almaya devam etmiştir.
Tarihin seyrine baktığımızda şehir devletlerinin, krallıkların, imparatorlukların ve halen yaşayan devletlerin kuruluşunda kan vardır, can vardır, adını ne koyarsanız koyun savaş vardır.
Savaşsız ve kansız toprak kazanılmaz, vatan oluşturulmaz. Edinilen toprak için toprağını aldığın ülkeye tazminat ödenmez. Karşılığı dökülen kan, verilen candır onun. Cetvelle sınır çizilmez (Bazı Afrika ülkeleri sınırları hariç) çizilen her metre sınırın bir ceremesi olmuştur mutlaka; kandır, candır.
Bir zamanlar bir Yavru Vatan vardı anamız gibi. Sınırları kanla, canla çizilen bir Yavru Vatan. Kırmızı çizgilerimizin morardığı dönemlerde kaybolan bir Yavru Vatan. Biz çocuk o bir masaldı sanki; unuttuk büyüdükçe(!) 
Kimileri Türkiye?nin sırtında bir kambur gibi görmüşlerdi. Attık kamburumuzu öç peşinde koşanların sayesinde. Belimiz doğruldu(!) Rahatladık(!) ve bu rahatlıkla Filistin?i, Suriye?yi sırtladık, kendi evimizi idare edemezken başkalarının evini idare etmeye kalkarak.
Hukuku yaratıp kuralı koyanın amacı öncelikle kendini koruma altına alma sevdasıdır. O hukuk içinde yaşamak istersen kurallara uymak zorunda kalırsın ki öz kimliğinden boşanma demektir bu.
Modern(!) topluma ayak uydurmadır diğer adıyla. İşte, üyeleri aynı milliyeti aynı inancı taşımayan birlikler, topluluklar, teşkilatlar vs kuruluşlar aynı düzlemde bulunurlar. Ve toplumuna seni teslim alırken kurallarına kayıtsız şartsız uyacağının taahhüdünü temin ederler. Ki kasığından kavranılmış durumuna düşersin.
Örnek mi: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi diye uluslararası bir teşkilat var. Bazı yazarların hazırladığı 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi?nden yola çıkan, amacı insan hakları ve temel özgürlüklerinin korunması olan, 4 Kasım 1950 tarihinde Roma?da imzaya açılan Sözleşmenin üzerine inşa edilen ve çeşitli aşamalardan geçerek 1959 yılında kurulan ve çoğunluğu Avrupa ülkesi olan, Türkiye?nin de aralarında bulunduğu Kırk yedi üyeli bir teşkilat. Mahkemenin verdiği kararlara üye ülkeler uymak zorundadır.
Bu mahkeme zaman zaman dudak uçuklatan kararlar verebilmektedir. Bunun farkında olan Rumlar geçmiş yıllarda bu mahkemeye başvurarak 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonucunda topraklarının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde kaldığını iddia ederek tazminat talebinde bulunmuştur.
Bir türlü çözüme bağlanamayan Kıbrıs konusu sırtımızda kambur olarak dillendirilmeye başlandığı yıllar içerisinde ardı arkası kesilmeyen diyaloglar sürüp gitmiş ve tazminat konusunda bir çözüm yolu(!) bulunmuş. Bu yolla hem Rumların AİHM? sine başvurması önlenecek hem de gasp edilen hakları iade edilecek; Türkiye de daha fazla yargılanmaktan kurtulacak, kambur düzlenecek. 
(Devamı Yarın)
  • Cuma 27 ° / 10.3 ° Güneşli
  • Cumartesi 26.1 ° / 9.1 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazar 28.9 ° / 10.4 ° Orta kuvvetli yağmurlu