Her ne kadar insanoğlu haksızlığını bastırmak için sesini yükseltse de
Bunca erkek kedinin bir arada olduğu bir dünyada başka türlü sesimizi nasıl duyuralım ki?
?Biz, kısık sesleriz... minareleri,
Sen, ezansız bırakma Allahım!
Ya çağır şurda bal yapanlarını,
Ya kovansız bırakma Allahım!? diyen Arif Nihat Asya gibi dualarımızı eksik etmesek de, şerefsizlerin sesinin çok çıktığı toplumlarda, şerefli insanların susmasına da tahammül edemeyecek kadar şerefli bir milletin mensupları olduğumuzu hatırlatmak isterim!
Öyleyse
?Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır? düsturundan hareketle
?Susmam? Susmadım? Susmayacağım?
Susturacak varsa, hodri meydan!? diyerek başladığım yazılarıma, yeni bir yılda, yeni umutlar dilemekten başka çarem olmayarak, güzel dilekler sunmak isterim.
***
2008?i 2009?a bağlayan yılbaşında ?Yetiş Ya Muhammed, yetiş Ya Ali? diyerek selamlamıştım yeni yılı?
Ve ümitlerim hep iyiden yanaydı.
Lakin
Saçmalamaların zirve yaptığı 2012 yılında, bin yıl önce kökü kurumuş Mayaların kehanetiyle dünyanın batacağı iddiasında bulunup, bir filmde Kemal Sunal?ın ölüm saatini rüyasında gördüğü aksakallı dededen öğrenip, millete geri sayım yaptırdığı gibi kıyamet için geri sayım yapanların olduğu bir dünyadan artık ne bekleyebiliriz ki?
Elbette güzel dileklerim, ümitlerim, hayallerim var?
Hem kendime hem de tüm insanlığa güzel bir yıl dilemek benim de boynumun borcu?
Ama
2009?da ?Yetiş Ya Muhammed, yetiş Ya Ali? diyerek başlattığım çığlığıma bu yıl şunları da ekliyorum:
?Yetiş Ya Muhammed, Yetiş Ya Ali? Yetişin ey nebiler, evliyalar, enbiyalar, şehitler, kutlular, ulular??
***
2013 yılı hepimize akıl, fikir ve izan getirsin!
