“SOSYAL HAKLARDAN YOKSUN, ESNEK ÇALIŞTIRILAN ON BİNLERCE İNSAN VAR”

“SOSYAL HAKLARDAN YOKSUN, ESNEK ÇALIŞTIRILAN ON BİNLERCE İNSAN VAR”

Türk Metal Sendikası Çorlu Şubesinin 1. Olağan Genel Kurulu 17 Mayıs 2025 Cumartesi günü Genel Başkan Uysal Altundağ’ın katılımıyla gerçekleştirildi.

Divan Başkanlığına Genel Başkan Uysal Altundağ, Divan Başkan Vekilliklerine Genel Başkan Yardımcısı Mürsel Öcal ve Genel Sekreter Taliphan Kıymaz, Divan Kâtip üyeliklerine ise Disa Otomotiv işyeri delegesi Ayfer Şahin ve Trakya Döküm işyeri delegesi Bilgin Üzmez seçildi.

"ÜYESİNİN DERDİNİ EN KISA ZAMANDA ÇÖZMEYİ AMAÇLAYAN BİR SENDİKAYIZ"

Delegelerin oylarıyla Divan Başkanlığına seçilen Genel Başkan Uysal Altundağ, yapmış olduğu Genel Kurul açılış konuşmasında, Türk Metal’i öne çıkaran özellikleri sıralarken, imzalanan toplu iş sözleşmelerini, sosyal tesisleri, eğitim faaliyetlerini, verilen mücadeleleri ve Türk Metal ruhunu örnek göstererek sözlerine şöyle devam etti: “Bunların hepsi doğru. Hepsi bizi anlatıyor. Ama bu cevapların hepsinde bir şey eksik kalıyor. O da, yiğit metal emekçilerinin sendikasıyla kurduğu bağ yani birliğimiz, beraberliğimiz. Ve aklıma hemen bu birlik ve beraberliği sağlamak için hayata geçirdiğimiz yaygın şube ağımız geliyor. Bugün ülkemizin dört bir yanında faaliyet gösteren şubelerimiz sadece birer tabeladan ibaret değil. O bölgedeki metal emekçilerinin umududur, dayanağıdır, sesidir, sığınağıdır. Bizim için bir bölgede şube açmak demek o bölgeye sahip çıkmak demektir. İşçiye nefes olup, onun yanında olduğumuzu hissettirmektir. Çünkü biz işçinin olduğu her yerde Türk Metal de olsun diyen bir sendikayız. Biz üyesine yakın olmayı hedefleyen, üyesinin derdini en kısa zamanda çözmeyi amaçlayan bir sendikayız. Çünkü biz bir sendikanın gerçek gücünü, üyelerine ne kadar yakın durduğuyla ölçen bir sendikayız. Ve bu nedenle Şube sayımızı artırdıkça güçleniyor, üyelerimizle bir araya geldikçe, onların derdini dinleyip, o dertlere birlikte çözüm ürettikçe daha da kuvvetleniyoruz. Birliğimizi sağlamlaştırıyor, çelikten bir bileğe, kocaman bir yüreğe dönüşüyoruz. Biz omuz omuza verdikçe gücümüz katlanıyor, sesimiz gürleşiyor yıkılmaz oluyoruz. Yıkılmaz bir kale inşa ediyoruz.”

“BU BAŞLANGIÇ BÜYÜK BİR YÜKSELİŞİN DE İŞARETİ OLACAK”

Altundağ, Türk Metal’in örgütlü olduğu her işyeri ile kurduğu her şubenin bir kale olduğunu belirtti. Çorlu Şubesinin ise Türk Metal’in Trakya’daki yeni kalesi olduğunu; bu kalenin, birliğimizin simgesi ve geleceğe duyduğumuz inancın adı olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Biz bu şubeyi kurarken yalnızca bir masa, bir sandalye koymadık. Biz bu şubeyi kurarken ortaya mücadele azmimizi koyduk, inancımızı, emeğimizi koyduk. Ve bu salonda görüyorum ki bu emek boşa gitmemiş. Buradaki coşku, heyecan ve inanç, Türk Metal’in Çorlu’da nasıl büyüyeceğini şimdiden gösteriyor. Bugün burada sadece bir başlangıç yapıyoruz. Ama bu başlangıç büyük bir yükselişin de işareti olacak. Bundan hiç şüphe duymuyorum. Şuna eminim Çorlu Şubemiz yalnızca bu bölgedeki işçilerin sesi olmayacak. Aynı zamanda Trakya’nın dört bir yanına umut taşıyacak. Yeni örgütlenmelere öncülük edecek, yeni mücadelelerin ön cephesinde yer alacak. Tıpkı Kütahya’nın, tıpkı Manisa’nın, Bursa’nın olduğu gibi Çorlu da Türk Metal’in en güçlü kalelerinden biri olacak.”

“SOSYAL HAKLARDAN YOKSUN, GÜVENCESİZ, ESNEK ÇALIŞTIRILAN ON BİNLERCE İNSAN VAR”

Konuşmasına, örgütlenmenin çalışanlar için hayati bir öneme sahip olduğunu ifade ederek devam eden Altundağ, Türk Metal’in emekçilerin insanca yaşayabilmesi için örgütlenmeyi istediğini vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü bu ülkede hala asgari ücrete mahkûm edilen binlerce metal işçisi var. Sosyal haklardan yoksun, güvencesiz, esnek çalıştırılan on binlerce insan var. İşte bu adaletsizliğe karşı biz varız. Bu tabloyu değiştirmek için biz varız. Türkiye’nin en büyük sendikası olarak bize düşen en önemli sorumluluk budur.”

"PEK ÇOK TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİNE İMZA ATTIK"

Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Uysal Altundağ,  Türk Metal’in karşısına çıkan her türlü engellemeye rağmen birçok işyerine sendikanın bayrağını diktiğini ve pek çok toplu iş sözleşmesine imza attığını belirterek, “Biliyorsunuz, bu mücadeleyi dikensiz bir gül bahçesinde vermedik. Yeri geldi kendi ülkelerinde sendikal haklara saygı duyan ama iş Türkiye’ye geldiğinde o saygıyı unutan, bizim insanımızı sadece düşük maliyet olarak gören, insanca yaşama hakkını çok gören patronlara karşı verdik. Yeri geldi bakanlığın yetki verdiği işyerlerinde bile yetkiye itiraz eden, yargıyı oyalayan işverenlerle boğuştuk. Yeri geldi işçiyi tehdit edenlerle, işçiye sırtını dönenlerle mücadele ettik. Ama hiçbirinde geri adım atmadık. Hiçbirinde yılmadık. Çünkü biz bu olumsuzluklara boyun eğecek bir sendika değiliz" dedi.