Sayın Başkanım,
Göreve ilk geldiğiniz günlerde sizinle yapmış olduğumuz bir sohbette? Benim iyi yaptığım işlerden ziyade basın olarak yapamadığım şeyleri tenkit ederseniz daha da çok memnun olurum. Eleştirdiğiniz her konu, benim işleri daha da doğru yapmama neden olacaktır? diye söylemiştiniz. Bende zatıâlinize, yaptığınız iyi işleri de yanlış işlerini de yazarım diye konuşarak sohbet etmiştik.
Bu şehirde yaşayan bir vatandaş olarak park ve bahçelerdeki çalışmaları, bu bölümde çalışan tüm yetkilileri kutluyor ve başta şahsınızı olmak üzere tüm çalışanlara teşekkürlerimi sunuyorum.
İyi niyetinizden, doğruluğunuzdan, dürüstlüğünüzden, efendiliğinizden ve tarafsızlığınızdan zerrece şüphemin olmadığını gayet açık kalplilikle söyleyebilirim.
Yalnız bazı konularda maalesef çok pasif davrandınız. Gücünüzü tam olarak kullanmadınız. Halkın size verdiği yetkiyi maalesef devletin başka egemen güçlerine teslim ettiniz. Halka sorup uygulamanız gereken bazı işleri bu konuda yetkisi olmayan yetkililerinin inisiyatifine bıraktınız.
Anlatmak istediğim şey merkeze yapılan İmam Hatip binasının yapılmasıdır. Biliyorum ki sizde bu yapının buraya olmayacağını bildiğiniz halde devletin gücüne karşı gelemem diye karışmanız gereken işlere karışmadınız. Koca bir şehrin kaderini daha sonra burada yaşamayacak bir kişinin iki dudağının arasına bıraktınız.
Yine bu konuyla ilgili bir görüşmemizde,
?Ben de okulun buraya yapılmasını istemiyorum. Ah, okul yapılmasa ben oralara ne güzellikler yaparım? dediniz. Ama konuyla ilgilide hiçbir mücadele vermediniz.
Burada iş Belediye Başkanı olarak size düşüyordu. ? Bu şehirde irade benim, beni halk seçti. Yapı, yol su, elektrik, kanalizasyonla ilgili her şeyde son sözü ben söylerim? demenizi beklerdik. Olmadı.
Sayın Başkanım,
Bilemiyorum bu saatten sonra burası için yapılacak bir şey var mı? Yönetim kadronuzla burayı bir değerlendirmeye alırsanız tüm gerçekler görünecektir. Telafisi mümkün olmayan bir duruma gelmeden hala bir şeyler yapılabilir mi? Buralar şehrimizin akciğerleri gibidir. Kendi akciğerlerimize giden damarları kendimiz kesmeyelim. Okul bir başka yere daha büyük ve daha gösterişlisini yapabiliriz. Buraları bir yok edersek bir daha bulamayız.
Okul yapılan alan üç veya dört dönümlük, okul inşası için gayet küçük bir alandır. Okul yapıldığında burası daha da keşmekeş bir duruma geleceği besbellidir. Burada okuyan öğrencileri zararlı unsurlardan korumak ve trafik sorununu daha da içinden çıkılmaz duruma getireceği canı içinde herkes görmektedir.
Sayın Başkanım, burada satırlarıma son verirken selam ve saygılarımı iletir, park ve bahçelere verdiğiniz önemin belediyenin diğer çalışma alanlarında da gösterilmesini dilerim. Özellikle yapılacak tüm parkların ve belediyenize ait yapıların altlarına otopark yapılması önceliğinizin olmasını canı gönülden dilerim. Kırıkkale´mizin güzelleşmesi, daha yaşanılır bir kent olması için yapacağınız tüm çalışmalarda başarılar dilerim.
Burada yaşanacak her sorunda, olabilecek tüm olumsuzluklarda Kırıkkale halkı buraya bu okulu ?yap? diyen kişiyi değil, sizi sorumlu tutacaktır. Çünkü sizin bundan sonraki yaşamınızın da, geleceğinizde, Kırıkkale´de olacağını herkes biliyor. Bir şeyler yapacaksınız şimdi yapın. Yoksa sonra çok geç kalmış olacaksınız. Saygılarımla?
