Her gün bir yerden göçmek
Ne iyi
Her gün bir yere
Konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan
Akmak ne hoş
Dünle beraber
Gitti cancağızım
Ne kadar söz varsa
Düne ait
Şimdi yeni şeyler
Söylemek lazım
Yazıya Mevlana Celaleddin Rumi´nin Yeniliğe Doğru şiiriyle başladım.Pusula gazetesi de tıpkı şiirdeki gibi ( Bulanmadan, donmadan) 11 yıldır akmaya devam ediyor.
Yine Mevlana´nın deyişiyle Pusula gazetesi 11 yıldır ; ?dünün ? geride kaldığı bilinciyle ?her gün yeni şeyler söylemek lazım- düsturuyla okurlarıyla buluşmayı sürdürüyor.
11 yıl Allah´ın her günü , gazetenin sayfalarını, haberle, makale ve köşe yazılarıyla bezemek, (doldurmak kelimesini özellikle kullanmıyorum) her babayiğidin harcı değildir.Bu deyimi de laf olsun diye söylemiyorum.
Dile kolay 11 yıl cumartesi günleri hariç, yani yaklaşık 3900 gün 12 sayfalık gazeteyi ?okunacak kalitede ? bezemek, büyük bir özveri ve gayret ister.
Her gün ?okunacak kalitede- bir gazete çıkarmak çelik gibi bir sinir ister.Çünkü ne yaparsanız yapın, amiyane tabirle ne İsa´ya ne Musa´ya yaranılmayan bir meslektir gazetecilik.
Hele hele gazete okuma oranının çok düşük olduğu ülkemizde daha da zordur gazetecilik.2014 yılında yapılan bir araştırmaya göre; yaklaşık 55 milyon yetişkinin yaşadığı ülkemizde,
49 gazete ile günlük ortalama 5 milyon satış rakamına ulaşılmış. Gazete okuma oranı açısından yapılan araştırmaya göre ise; Almanya´da gazete okuma oranı yüzde 62, İsviçre yüzde 61, İngiltere yüzde 44, Fransa yüzde 41, İtalya´da halkın yüzde 38´i gazete okurken, TÜRKİYE´mizin YÜZDE SEKİZİ gazete okuyormuş.
Hal böyle olunca, ne ulusal basının nede yerel basının ivme kazanmasını, çağ atlamasını beklemek, hayalcilik oluyor maalesef.Tüm bu olumsuz tabloya rağmen, son derece kısıtlı ekonomik imkanlarla, hem istihdam sağlayan hem de gazetecilik yapmayı 11 yıldır sürdüren, PUSULA´nın sahibi Mehmet Altındağ ve gazetenin tüm personeli gerçekten tebrik edilmeyi hak ediyor.
Bu bir övgü olarak algılanmasın ama, Pusula yayın hayatına dimdik devam ederken, bu gücünü Mehmet Altındağ´ın kişiliğinden alıyor dersem, Altındağ´ı tanıyanlar bana hak vereceklerdir.Yazıya Mevlana´nın şiiriyle başladım, Nazım´ın şiirinden bir bölümle bitireyim.
???
?gocuklu Celep Kaldırınca Sopasını
sürüye Katılıverirsin Hemen
ve âdeta Mağrur, Koşarsın Salhaneye.
dünyanın En Tuhaf Mahlukusun Yani,
hani Şu Derya İçre Olup
deryayı Bilmiyen Balıktan Da Tuhaf.
ve Bu Dünyada, Bu Zulüm
senin Sayende.
ve Açsak, Yorgunsak, Alkan İçindeysek Eğer
ve Hâlâ Şarabımızı Vermek İçin Üzüm Gibi Eziliyorsak
kabahat Senin,?