2014 Eylül ayında (Düğün Salonu Cinayeti) diye iki tane yazı yazmıştım. Ancak yazı her halde (yerel gazetede yayımlandığı için) olsa gerek etkililer ve yetkililer maalesef bu konuyla ilgilendiklerini belirten hiçbir geri dönüş yapmamışlardı.
Geçtiğimiz gün -Kırıkkale'de jeneratörü olmayan düğün salonu- haberi ulusal televizyonlarda yayımlanınca (hadi bakalım sayın yetkililer düğün salonları ile bu seferde ilgilenmeyin de göreyim sizi) diye söylendim durdum.
Bu düğünde bende olduğum için olaya yakından şahit oldum. Durum hem düğün sahipleri için hem de bu günü yıllardır bekleyen gelinle damat için son derece üzüntü veren bir durumdu.
Yalnız bu konuda bir suç ve suçlu varsa bu bana göre sadece salon işletmecisi değil. Bu konuda diğer önemli bir suçlu salonları denetlemeyen yetkili merciinin bizzat kendisidir.
Sayın yetkililer mahallelerde gürültü kirliliği gerekçesiyle sokak düğünlerini yasakladınız iyi güzel. Peki, elinize sesin gürültüsünü ölçen desibelmetreyi alıp kaç düğün salonunu denetlediniz? Daha önceki yazılarımda Düğün Salonu Cinayeti- derken birçok salonda amfinin sonuna kadar açılmasından dolayı insanların kulak zarlarının adeta patlatıldığını yazdım. Çevre Müdürlüğü yetkililerinden kim gitti de salonlarda ölçüm yaptı?
Belediye Ruhsat şubesinden Kırıkkale'de 12 tane ruhsatlı düğün salonu olduğu belirtildi. Ruhsat verilirken bu salonlarda jeneratör, otopark, yangın merdiveni, havalandırma sistemi, ses gürültü seviyesi, tuvaletler, çalıştırması gereken personel sayısı, bu personelin nitelikli olup olmadığı gibi konular hiç araştırılıyor mu acaba?
Kırıkkale'de özellikle son iki-üç yılda adeta bir düğün salonu patlaması oldu. Bunda en büyük etken kuşkusuz sokak düğünlerinin yasaklanmış olmasıdır. Ancak Kırıkkale'deki para sahipleri öyle pek riskli işlere yatırım yapmayı sevmezler. Üretim yapalım, istidam oluşturalım, ihracat yapalım gibi konular bizim zenginlerimizin ilgi alanına girmez.
Kırıkkale'de inşaat sayısı patlamışsa bilin ki bizim zenginlerimiz bu işten kaymaklı kar elde ettikleri için inşaat sektörü patlamıştır.
Kırıkkale'de düğün salonu sayısı, gelinlikçi sayısı patladıysa bilin ki bu sektörde kaymaklı kar olduğu için bizin zenginlerimiz bu sektöre yüklenmiştir.
Düğün salonu ücretleri füze gibi tırmanırken orta gelirli Kırıkkale insanını ekonomik olarak savunacak ve koruyacak hiçbir mekanizmanın olmayışı çokta adaletli bir durum değildir.
Yetkililer -Sokak düğünlerinde silah atılmasını ve gürültü kirliliğini- gerekçe göstererek Kırıkkale'de ev düğünlerini şehrin yarısında yasakladılar. Allah tan yarısında yasakladılar da (Düğün Salonu fiyatları) bu durumda. Maazallah birde tüm Kırıkkale'de ev düğünleri yasaklanırsa siz o zaman bakın düğün salonlarının fiyatına. Bu konunun artı yönde ve eksi yönde bir vebalinin olduğunu yetkililere hatırlatmak isterim.
Bundan sonraki yazımda bu konunun vergi daireleriyle olan ilişkisine; mesela düğün sonlarında, saloncuların ve gelinlikçilerin, fotoğrafçıların ne kadar fatura kesip kesmediği konusuna değinmek istiyorum.