HABİLHAN PEHLİVANLI

Tarih: 24.01.2015 02:31

Eğitimcileri de eğitmek gerek!

Facebook Twitter Linked-in

Ne zamandır rahatsız olduğum bir konu:

 

Gazetemize eğitim kurumlarından gelen basın bültenlerinin, haber ya da reklam amaçlı olarak gelen metinlerin dillerindeki sıkıntı gerçekten, ama gerçekten çok ileri seviyelerde!..

 

Gazetemizin internet sitesinin editörlüğünü yaptığım için haberler mutlaka elime geçiyor. Birçok kurum ve kuruluştan gelen bülten (ya da haber metinlerini) görme, inceleme, hatta bazen bizzat haber metnine dönüştürme fırsatım da oluyor.

 

Fakat, onlar nasıl metinler Ya Rabbim?!.

***

Bakın değerli eğitimci arkadaşlarım, meslektaşlarım,

Elbette kusursuzluk yalnızca Allah’a mahsustur...

Şahsen öyle bir iddiam da yok!

Lakin

Olabileceğin en iyisi olmak varken,

Neden bunca boş vermişlik?

 

Branşımız ne olursa olsun, (“Ben sayısal derslerin öğretmeniyim...” bahane değildir!)

Eğitimci olarak, öğretmen olarak, hatta bu kurumların yöneticisi olarak öncelikli hassasiyetimizin dil olması gerekir; Türkçemiz olması gerekir.

 

Şu anda bana “Gazetecilik, yazarlık ahkâmı kesme!” diyenler vardır aranızda mutlaka...

Ama şu çok iyi bilinmeli ki,

Gerek Osmanlı Döneminde, gerekse Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarında en başarılı gazeteciler, en iyi yazarlar aynı zamanda eğitimciler, öğretmenlerdir.

 

Ne yazık ki, zamanla çıkan kanunlar bizlere bu meslekleri resmi olarak yapmayı yasakladığından, bu işlerden resmi olarak para kazanmayı yasakladığından, ancak benim gibi Türkçe sevdalısı birkaç “kelaynak”, gönüllü olarak, fahri olarak bu işleri sürdürüyor.

 

Branşım İngilizce olabilir.

Ama ben bir Türkçe sevdalısıyım.

Ben Türkçeye aşığım.

Ve Türkçenin, insan denilen varlığın tüm duygu ve düşüncelerine tercüman olabilecek yegâne dil olduğuna inanıyorum.

 

Bu yüzden de benim gibi eğitimci, öğretmen olan arkadaşlarımın göndermiş oldukları metinlerdeki Türkçe hatalarını kabullenemiyorum!

 

Resmi ya da özel her seviyedeki okullardan, üniversiteden, özel eğitim kurumlarından, eğitimcilerin üyesi olduğu sendika ve derneklerden gelen metinlerdeki Türkçe hatalarını ayıplıyorum, kınıyorum.

 

Bu konuda zaman zaman serzenişte bulunduğum yöneticilerin, “Ne yapalım, sekreterimiz ya da memurumuz yazdı...” gibi bahaneleri de kabul etmiyorum.

 

O sekreteri ya da memuru eğitecek olan da bizleriz!

 

Lütfen,

Türkçemiz elden gidiyor!

Biraz daha hassasiyet!


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —