HABİLHAN PEHLİVANLI

Tarih: 13.08.2011 23:19

?Ey güzel Allah`ım, verdikçe veriyorsun!..?

Facebook Twitter Linked-in

?Adamın birine sayısaldan büyük ikramiye çıkar. Eşine bile söylemez. Sabaha karşı ikramiyeyi almak için yola çıkar. Tam yarı yola gelmişken bir telefon... Arayan kayınbiraderi...
- Neredesin enişte?
- Dışarıdayım... Hayırdır?
- Çabuk eve gel!
- Ne var? Çok mu önemli?
- Hemen gel!.. Ablam!...
- Karım mı, ne oldu, yoksa hasta mı?
- Daha kötüsü, sizlere ömür!.. Başımız sağ olsun!..
 
Telefonu kapattıktan sonra adam bulunduğu yere çöker...
 
Ve gülmekten kendini alamaz:
 
?Ey güzel Allah`ım, verdikçe veriyorsun, verdikçe veriyorsun!..?
 
***
 
Bugünlerde demokrasinin(!) nimetlerinden faydalananlar eminim fıkradaki adam misali sevinçten kendilerini alamıyor, elde ettikleri hiçbir şeyin aslında hayal bile edemeyecekleri şeyler olduğunu düşünüyorlardır.
 
Öyle ya, daha düne kadar ?terörist başı bebek katiline? ?sayın? hitabını kullanmak suç teşkil ederken ve bu suçtan birçokları hâlâ yargılanırken, bugün ?Terör sorununu nasıl çözeriz? Onu özgür bırakarak mı, asarak mı?? tartışmaları yapılıyor.
 
Yıllar önce Ozan Arif:
 
?(?) İki yol var efendim, iki yol tartılmalı.
Ya verip kurtulmalı, ya vurup kurtulmalı.
Hiç vatan verilir mi? Bu vatan Türk?ün malı!
 
O zaman tek yol kaldı: hasmı olan vuracak!
Ya bu kanı durdurun, ya millet durduracak!(?)?
 
derken bu günleri ne kadar da net görmüş!..
 
***
 
Haa? Bu arada unutmadan?
Yıllarca Türkiye?yi kötüleyen filmler yapan, ama ne hikmetse bugün Türk sinemasının kahramanı ilan edilip filmlerindeki yasaklar kaldırılan Yılmaz Güney için de aynı şeyi tekrarlayabilirsiniz:
 
?Ey güzel Allah`ım, verdikçe veriyorsun, verdikçe veriyorsun!..?

Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —