CÜNEYT TÜRKOĞLU


İlk Yarı Değerlendirmesi (1)

İlk Yarı Değerlendirmesi (1)


Sezona büyük ümitlerle başlandı. Hedefler büyüktü, yıllardır bataklığına kaldığımız amatör kümeye artık veda edilmek isteniyordu ve bu yönde de çalışmalar yapılıyordu.  Taraftarların da katkısıyla kombineler çıkarıldı, şehre bayraklar asıldı. Eskiye nazaran daha iyi yardımlar yapıldı, siyasiler ve şehrin ileri gelenleri fiilen olmasa da söylemleriyle az çok destek olmaya başladılar. Yani eski sezonlara nazaran az çok havaya girmiştik. İlk resmi maçımızı Türkiye Kupasında Sorgun ile oynadık ve beklenmedik bir mağlubiyetle kupaya erken veda ettik.  Sezona da başlamamamız gereken bir hoca ile başlamıştık. Önceki yıl herhangi bir başarı gösteremeyen Hüseyin Cengiz ile başlamak bir intihardı. Bunu buradan da bağıra bağıra söyledik ama sonuç nafileydi. Yine de “sevdamız kişilere değil, armaya” dedik ve sezonun ilk maçı için Kayseri yollarına düştük. 


Rakip güçsüzdü, haliyle de mutlak galibiyet bekliyorduk. Taraftarlarımız tribünleri doldurmuştu, hiç deplasman havasında değildik. Orta saha mücadelesi şeklinde geçen maçta son dakikalarda yediğimiz golle şok bir mağlubiyet almıştık. Ne futbol, ne de sonuç bizi tatmin etmişti.  Ardından hatırı sayılır bir taraftar önünde ezeli rakibimiz Kırşehir’i ağırladık. Fena oynamadık ama yine gol atmayı başaramamıştık, beraberlikle sahadan ayrıldık. Artık sabırlar taşmaya, ümitsizlikler baş göstermeye başlamıştı. Sonrasında ise Sincan deplasmanına gittik.

Bu maçta Muhafızlar taraftar grubu o zamanın hocası Cengiz’i protesto kararı alarak maça gitmedi. Daltonlar ve 71’li Gençler gitmişti. Biz de açık tribünden maçı takip etmiştik.  Kötü oynadığımız bir maçta pek de sahalarda rastlanmayacak bir gol yiyerek sahadan yine mağlup ayrılmıştık. Şampiyonluk hedefiyle başladığımız sezonda 3 maçta golle bile tanışamamıştık. Hüseyin Cengiz bu maçtan sonra görevi bıraktı. Benim umudum devam ediyordu, zira takımdaki oyuncuları biliyordum, potansiyellerine güveniyordum ve iyi bir hoca ile tekrardan zirveyi zorlayacağımıza inanıyordum.  

Tam da bu umutlarımı yeşertecek bir hoca ile anlaşmaya varmıştık. Nihat Baran, karanlığın içinden bir güneş gibi doğmuştu ve puan olarak enkaza dönen, perte çıkan takımı ayağa kaldırdı, şahlandırdı. İlk maçında Bağlum’u 3-1 yenerken oynattığı pozitif futbol ve futbolculara aşıladığı kazanma hırsıyla ilerisi için bize umut vermişti. Haftalar ilerledikçe artık taraftarın da gönlünde taht kurmaya devam ediyordu Nihat Baran…

Nihat Baran’lı Kırıkkalespor, oynadığı son 9 maçta 7 galibiyet, 2 beraberlik ve 1 mağlubiyet almıştı. Bir hoca bir takıma ancak bu kadar olumlu etki yapabilirdi.

İlk devreyi genel anlamda ikiye ayırmak gerekiyor. Nihat Baran öncesi ve sonrası. Öncesini pek hatırlamak istemiyoruz ama sonrasında olumsuz olarak hatırlayacağımız Sorgun ve Yozgat maçları dışında bir durum yok. Bu da ikinci devreye umutla bakmamızı sağlıyor. Neden Yozgat maçını yazdığımı da açıklayayım. 3-1 galip geldik ama şu an bile içime sinmeyen bir durum o maçta yaşandı. Evet, ilk yarı hakemlerden çok çektik, yanlış kararlar verildi, oyunlar oynandı ama hiçbir şey bizim bu kötü olayları tekrar olumsuz bir olayla örtmemizi sağlamamalıydı. “Fair play” denilen kardeşlik, barış ve rakibe saygıyı, centilmenliği Yozgat maçında bir kenara atmıştık.  Yozgat kalecisi sakatlanan bir oyuncusunun tedavisi için topu taca attı. Bize, futbola ve centilmenliğe yakışan o topu geri rakibe vermekti. Taç atışını yaptık, topu Veysi aldı ve o da beklediğimiz gibi topu rakibe vermek için kaleciye doğru topu attı. Herkesin durduğu o anda Ömer Sunar ne hikmetse topu aldı ve golü yaptı. Ortalık karıştı tabii o golden sonra. Biz, “Nihat Hoca bunlara prim vermez, kendi kalemize golü attırır ve bu golü telafi eder” dedik. Zira Bahri de topu alıp kendi kalemize gol atmaya giderken bir anda yedek kulübesine bakarak durdu ve gelen talimatla golü atmadı. Bahri’ye kızamıyorum, atsa linç edilirdi. Burada ilk suçlu Nihat Baran’dır. Kendisi duyduğum kadarıyla yönetim tarafından gelen talimatla gole izin vermemiş. Hocam bazen yönetimi de dinlemeyeceğin durumlar vardır. “Futbol sadece futbol değildir” sözünü siz de iyi bilirsiniz. 9 haftalık olumlu Nihat Baran izlenimine maalesef o gole izin vererek biraz sekteye uğratmış oldunuz. Eski teknik direktörümüz Harun Aydoslu’ya olan kızgınlığın da bu golde etkisi muhakkak. Olan da oldu, üstünde durmamak lazım ama buna da değinmeden geçemezdim. Ben size güveniyorum Nihat hocam, bu takımı şampiyon da yaparsanız ancak siz yaparsınız. İnancımız tam ama lütfen ikinci devre bu tip olayların tekrar yaşanmasına müsaade etmeyin. Sizden de naçizane ricamdır.

İki bölüm halinde yazdığım değerlendirmenin ikinci bölümü yarın gazetede yayınlanacaktır. Onda da oyuncularımızın genel performansına değineceğim. Keyifli okumalar…

  • Çarşamba 18.7 ° / 7.7 ° Güneşli
  • Perşembe 12.8 ° / 5.8 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cuma 7.5 ° / 1.4 ° Orta kuvvetli yağmurlu