Yine bir 24 Kasım geldi. Süslü püslü laflarla yine aldatıp yine kandıracaklar. Yine bol keseden torbanın ağzını büzmeden konuşacaklar. Yine öğretmenler için iyi olan her şeyi biz yaptık, kötü olan her şeyi kaderin ve yazgının üzerine atıp, işin üzerinden sıvışmaya çalışacaklar. Tüm bunlar olurken kurulduğu günden beri yandaşlıktan zerre kadar ödün vermeyen sendikalar üyeleri için hiç menfaat sağlamadıkları halde en fazla üyeye sahip olacaklar. Bunlarda ise tek kazanan sendikanın patronları, ballı, yağlı kaymağı yiyecekler. Benim sevgili öğretmenlerim hep boş yere bana da iktidarın bir menfaati, bulaşır mı diye onlara destek olup bekleyecekler. Yine aldatılıp yine kandırılacaklar. Kendilerine zarar verdiği gibi yandaşlarının, karşısında dimdik duran meslektaşlarına da birçok zararlar verecekler. Günler, haftalar, aylar, yıllar geçecek. Her şey değişecek ama senin durumunda zerre kadar bir değişiklik olmayacak.
Düşünüyorum da acaba bugün milli eğitim camiasında tüm bu olumsuzlukları yaşatanlar yaptıkları adaletsiz ve hukuksuz davranışlarını havuz medyasının bangırtısıyla nasıl anlatacaklar. Yaklaşık on iki yıldır öğretmenlerin hangi sorunlarını çözdüler. Oklularımızda eğitimin kalitesini düşürdükleri halde eğitimi biz düzelttik düzmecesini utanmadan, sıkılmadan nasıl anlatacaklar.
Yıllarını eğitime vermiş tecrübeli, işi bilen tüm okul müdürleri görevden alındı. Niçin alındıklarını da bu halka tam ve doğru bir şekilde anlatmadılar. Bu insanların yıllarca verdiği emekleri yok saydılar. Haklarını aramada hukukun önünü tıkadılar. Milli eğitimle o kadar oynadılar ki, işin adata ‘’cılkını’’ çıkardılar. Hangi kurum ne eğitimi veriyor, hangi kanun, hangi yönetmenlik uygulanıyor kimse bilmiyor. Zaten bilmeyen ve tecrübesi olmayanları, yandaşları iş başına getirerek ne yaptığını anlamayan, sormayan, sorgulamayan bir nesil yetiştirmeye çalıştılar.
24 Kasım Öğretmenler Günü geldi. Öğretmenleri ‘’ Ak Saray’a ‘’çağırarak ilk resepsiyonu verecekler. Öğretmenler kendilerini rüya âleminde bulutların üzerinde görecekler. Başbakanlığa, bakanlığa çağırarak birçok devlet kurumlarını ziyaret ettirecekler. Bu makamlarda gülümseyen gözlerle öğretmenlik mesleğinin kutsallığını ve kendi öğretmeniyle olan bir anısını anlatacaklar. Öğretmenleri için ne yaptıklarından ziyade ne yapacaklarını anlatacaklar. Fakat onlar için bir şeyler yapacağı günler hiçbir zaman gelmeyecek. Ve sen! İki gün sonra rüya bitecek. Karyoladan düşüp kafanı betona vuracaksın. Aklın başına gelip, o meşhur, gerçek günlerine döneceksin.
