HABİLHAN PEHLİVANLI

Tarih: 13.10.2014 10:35

Partilim değilsen allame-i cihan olsan ne yazar!

Facebook Twitter Linked-in

Osmanlı Devletinin -özellikle- Gerileme Döneminden itibaren

Bozulma sürecine giren en önemli birimleri devlet memuriyetleridir.

Liyakat yerine “adamcılık”, kayırmacılık, vs. memur seçiminde daha geçerli bir kriter olmaya başlayınca, kurumlarda bozulmalar, kokuşmalar, sonra da çürümeler baş göstermiş

Bu veba, sonunda devlet sisteminin çökmesine kadar gitmiştir.

***

Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasıyla ve yeni devlet siteminin oturmasıyla birlikte, başlarda görülmeyen bu hastalık zamanla yeniden başlamış, bu kez işin içine bir de “particilik” girmiştir.

 

İktidara kim gelirse gelsin, kendi “Zübükzadelerini” yaratmaktan geri durmamış,

Memur seçiminde,

Yönetici seçiminde,

Öncelikli kriter “Benim Adamım” ya da “Benim Partilim” olmuştur.

Daha doğrusu “İşimi gördürebileceğim adam” ya da “Kullanabileceğim adam” düşüncesi hâkim olmuştur!

 

Gerçi burada, bu ölçülere uyan bir şahıs hakkında “Adam” kelimesini kullanmak da ne kadar doğrudur, tartışılır!

***

Durum o kadar vahim ki,

Herhangi bir iş için, bir yöneticilik görevi için oradan buradan gelen telefonlar,

Oradan buradan gelen baskılar,

O yönetici ya da memuru belirleyecek olan mercii öyle zor durumda bırakmaktadır ki!

 

Ya da zaten aynı fikirleri savunan “merci” için de ana kriter budur:

“Partilim olsun da liyakatten bana ne!”

***

Ne yazık ki,

Liyakat denilen kavram böyle ayaklar altında yüzyıllardır!

600 yıllık koca cihan imparatorluğunun son iki yüz yılına damga vuran bu veba beynimizi nasıl sarmış ki artık,

Bugün de son hızla devam ediyor…

 

Durum o denli vahim ki,

Bir memuriyet ya da yöneticilik görevi için,

Daha önce benzeri bir görevi üstlenmiş,

Ama beceriksizliğiyle,

Liyakatsizliğiyle dönemine damga vurup

Kısa bir süre sonra da o görevden alınan bir kişinin

Benzeri bir görev için,

Hatta o görevin daha da zoru için adı geçebilirken,

 

Her türlü donanımıyla,

Bilgi birikimiyle,

Tecrübesiyle,

Konuya ilişkin aldığı seminerlerle,

Hatta o alanda yaptığı akademik çalışmalarıyla

Kendisini ispatlamış bir başka kişi için hayal bile edilemez olmuştur.

 

Neden peki?

 

Sebep çok basit:

 

“Sen benim partilim değilsen allame-i cihan olsan ne yazar!!!”


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —