Zirveye tutunabilmek

Özel hayatımdaki işlerin yoğunluğundan dolayı bir süredir köşe yazamıyordum. Kırıkkalespor´umuzun liderlik koltuğuna oturmasıyla beraber tekrar yazmaya başlamak nasip oldu.

?Zirveye çıkmak kolaydır ama zirvede kalmak zordur? diye bir söz vardır. Uzun zaman sonra liderlik koltuğuna oturarak şampiyonluk için ne kadar iddialı olduğumuzu gösterdik. Bundan sonrası bizim için daha da zor. Artık bize karşı oynayan rakipler ayrı bir motivasyon ile oynayacak ve ?Liderle oynayacağız, yenip kendimizi gösterelim? diyeceklerdir. Onun için çalışmalarımızı daha da artırmalıyız ve asla rehavete kapılmamalıyız.

Bu yıl takımımıza baktığımızda göze çarpan iki yönümüz var. Birincisi takım halinde savunmayı iyi yapmamız. Şu an ligin en az gol yiyen 2 takımından biriyiz. Defansımız fazla açık vermiyor, rakip pozisyon bulamıyor. Rakipler bazen boş alan bulup şu atmakta dahi zorlanıyorlar. Defansımızda Engin Akbaş gibi çok tecrübeli bir oyuncu var. Nerede duracağını bilen, topla oyunu iyi başlatan çok yönlü bir oyuncu. Yanında da her yıl üzerine koyan bir Adem var. Yaş kontenjanından dolayı oynayamasa da Sabri gibi önemli bir kozumuz da her zaman yer almaya hazır bekliyor. Önde de Veysi´nin presiyle rakip, bizim sahada istediği oyunu kuramıyor ve defansif anlamda çok başarılı bir performans gösteriyoruz.

Gözümüze çarpan ikinci yön ise maalesef olumsuz bir taraf. O da  yıllardır sorunumuz olan hücum etkinliği. Ligin en az gol atan takımlarından biriyiz. Defansımız Adem ile forvetimiz Ferdi eşit sayıda gol atmış. Bir forvet oyuncusu için 9 maçta 2 gol çok kabul edilebilir bir şey değil. Her ne kadar hücum zenginliği olarak Ferdi´yi çok topla buluşturamasak da bulduğu pozisyonları da maalesef şu ana kadar iyi değerlendiremedi. Kariyeri fena değil, kötü bir oyuncu da değil ama böyle giderse ilerleyen haftalarda takım olarak daha da zorlanacağız.

Maçlarımızı hep tek farkla kazandık. Bir takımın bizi yenmesi için en az 2 gol atması gerekiyordu. Onu da sadece Yozgat yapabildi. Azatlı maçında umarım bu gol fakirliğini aşarız ve farklı galibiyetle tanışmış oluruz. Takımımızı şu ana kadar gösterdiği mücadeleden dolayı tebrik ediyorum. Belki kötü oynadığımız maçlar oldu ama kötü mücadele ettiğimiz maç olmadı. Herkesin yüreğine sağlık.

Son olarak yönetimden ve saha güvenliğinden bir ricam olacak. Maç sonunda hoş olmayan, liderlik keyfini kaçıracak bazı şeyler yaşandı. Futbolcularımız taraftarla maç sonunda galibiyeti kutlamak istedi. İçerisinde küfür olan bir tezahüratımız var. Bu tezahürat yüzünden ceza alan oyuncumuz da oldu. Maç sonunda yine aynı görüntüler yaşanacakken futbolcumuz Adem araya girdi ve yapılmamasını istedi. Sonrasında bir taraftarımız Adem´e fiziki müdahalede bulundu. Yapan kişiyi de herkes tanıyor, ben de tanıyorum, yapan kişiyle aram da iyidir ve öyle yapacak birisi de değil. Maç sonu heyecanıyla yapmış olabilir ama ne olursa olsun sahada o kadar emek verip yorulan birine gelip de öyle müdahale etmesi yakışmadı. Tam bu olayları izlerken 4-5 tane çocuk, Kırşehir tribünlerine doğru gidip el kol hareketi yaptı. Hiç yoktan yere ortamın gerilmesine sebep vereceklerdi. Yönetim ve saha güvenliğinden şunu rica ediyorum; lütfen maç sonrasında hiç kimsenin sahaya girmesine izin verilmesin. Maç bitiyor, sahaya da bir anda şampiyon olup ligi bitirmişiz gibi 35-40 kişi giriyor. Herkes soyunma odasına gidip saha tamamen boşalana kadar gözlemci ceza yazabilir. İyi gittiğimiz şu sezonda böyle saçma şeylerden ceza almayalım. Disiplin sadece maç içinde değil, maç sonunda da olmalı. Umarız bundan sonra yönetim ve saha güvenliği bu konuda daha hassas davranır.
Haftaya oynayacağımız Azatlı maçında futbolcularımıza canı gönülden başarılar dilerim?